Komik bahis maceraları

Tiran'ı bilenler bilir, her yerde bahis kafeler vardır. Ben de zaman zaman eğlencesine girip, futbol maçlarına üç beş kuruş bahis oynarım. Bir de bu tür yerlerde maç bitmez. Sektör kendini sürdürebilmek için bir yerlerden maçlar bulur, getirir, 'buyrun oynayın" der.

Bir gün yine biraderle bir bahis kafeye girdik. Avrupa'da tüm ligler bitmiş, doğru düzgün maç yok. "Bakalım" dedik, "ne bulmuş bu bahis şirketleri?". Girdik, ekranlarda maçlar canlı yayınlanıyor. Girer girmez de gözümüze çarptı. Üstelik canlı bahis de oynanıyor. Ekranda çok cezbedici bir oran yakaladım. Maçın 79. dakikası oynanıyor, "1 gol daha olur" için oran 1'e 250. Şöyle bir baktık, oran çok cazip. Kaçırmak istemedik. Takımları tanımıyoruz ama kalan 10 dakikada gol olma olasılığı çok aklımıza yattı.

Gişeye 1 euroya yakın bir para yatırdık, gol olursa 250 Avro alacağız. Kuponumuzu aldık, oturduk. Kahvelerimizi sipariş ettik. Ekrana döndük, hakem düdüğü çaldı ve maçı bitirdi. (İsterdim ki bir kamera olsun, bizim yüz ifadelerimizi kaydetmiş olsun, izleyip izleyip gülelim). Meğer o turnuvada maçlar 80 dakikaymış, iyi mi? O gün bugündür her maç izlediğimde kaç dakika olduğunu sorarım, bana kızarlar. Halbuki elimde değil.