Beşiktaş - Galatasaray - 2 Aralık 2017

Süper Lig'in 14. haftasında haftanın maçında Şampiyonlar Ligi gruplarından lider olarak çıkmayı garantileyen Kara Kartal, sahasında lider Galatasaray'ı 2 Aralık 2017 Cumartesi günü TSİ 19:30'da Vodafone Park'ta ağırlayacak. Maçı Fırat Aydınus yönetecek ve beIN SPORTS 1 ekranlara taşıyacak.

Beşiktaş ligde 4 maçtır rakibine karşı kaybetmiyor. Bundan önceki en uzun yenilmezlik serisi 2002-2004 yılları arasındaki 5 maçlık serisiydi.

Beşiktaş'ta eksik oyuncu bulunmazken, Galatasaray'da ameliyat olan Latovlevici ile geçtiğimiz hafta Alanyaspor maçından önce sakatlanan Tolga Ciğerci forma giyemeyecek.

Zevkli bir maç bizleri bekliyor.

Seyir zevkinin yüksek olacağını düşündüğüm önemli bir derbi karşılaşması bu akşam harika bir atmosferde oynanacak.
Beşiktaş - Galatasaray derbileri genel anlamda yüksek mücadele ve kaliteli oyun üzerinedir. Bu sezon ligin en iyi iki takımı kozlarını paylaşacak. Beşiktaş'ın aradaki puan farkını kapatabilmek maksadıyla daha kontrollü bir başlangıç yapacağını düşünüyorum. Eğer ilk golü Galatasaray bulur ise ev sahibi takımın işi zorlaşacaktır. Mental olarak daha rahat olan Galatasaray, duran toplarda rakibine şans tanımaz ise bu akşam deplasmanda yenilmez diye düşünüyorum. Maçın hakemi hakkında da bir lafım olsun. Her iki takım aleyhine de önemli hatalar yapabilecek kapasitede bir hakem Fırat Aydınus.
Son olarak skor tahminim olan 1-1 sonucunu naçizane paylaşmak isterim.
Dostluk kazansın.

Beşiktaş'ın bu sene Şampiyonlar Ligi maçlarındaki üstün performansına bakarak konuşacak olursam, eğer bu maça lig maçı gibi hazırlanırlarsa, Galatasaray avantajlı olur, yok eğer bu maçı Şampiyonlar Ligi maçı zannederek hazırlanırlarsa Beşiktaş avantajlı olur diye düşünüyorum.

Igor Tudor'un geçen hafta yaptığı 1,5 puan açıklaması, Galatasaray Camiası'nın bu karşılaşmaya duyduğu konsantrasyonu hazmedemediğini ve bu maçın stresini kaldıramadığını gösteriyor. Tudor'un bu hazım problemi Beşiktaş lehine olacaktır ve karşılaşma sırasında Igor Tudor kendini tribünde bulabilir diye düşünüyorum.

Maç 0-0 bitseydi futbolun adaleti yok derdik. Neyse ki Beşiktaş, Cenk Tosun, Dusko Tosic ve Alvaro Negredo ile 3-0 galip gelerek başarısının tesadüf olmadığını gösterdi.

Beşiktaş'ı tebrik ederim.

Igor Tudor bu skordan sonra 1,5 puanlık galibiyetle, 3 puanlık galibiyet arasındaki farkı anlar diye düşünüyorum. Futbol, derin sosyal kökleri olan bir olgudur. Playstation'daki oyunlar birbirine eşit değerde olabilir, ama işin içine insanı insan yapan duygular ve ruh girince iş değişir.

Bu skorun mutlaka artçı etkileri olacaktır. Ve bu artçı etkiler çok güçlü olacaktır, eğer Aykut Kocaman Fenerbahçe'ye Kasımpaşa karşısında suni bir puan kaybı yaşatmazsa.

Bu derbi sanırım Tudor un kendi takımını ve oyuncularını iyi tanımadığı apaçık ortaya serdi. Younes Belhanda, asla bu takıma ayak uydurmayacak bir tipte oyuncu mesela. Birçok maçta takım 10 kişi oynadı, hatta kazandığı maçlarda bile.

Bu derbide hakem Beşiktaş'ın bir penaltısını es geçti, 2. yarıda art arda inanılmaz goller kaçtı. 5 hatta 6 gol olabilecek iken 3 gol ile kurtuldu Galatasaray fakat Tudor'un kurtulabileceğini sanmıyorum. Zaten kurtulmasın da...

Beşiktaş'ı tebrik ediyorum. Bundan sonraki lig maçlarında fazla sekteye uğramayacaklarını düşünüyorum.

Bu sezon puanlar sürekli birbirine yakın olacak gibi.

Tudor'un en günahsız olduğu maçtı, taaa ki 85. dakikada Linnes'i alana kadar. Beşiktaş'a karşı nasıl oynanması gerekiyorsa o şekilde sahaya çıkaran hatta bana göre defansif yönü zayıf olan Linnes'in yerine Denayer ile başlayan ve oyunu ilk yarı çok güzel tutup zaman zaman kontra ataklarla tehlike yaratan takımı son iki yıl olduğu gibi yine Muslera yaktı. Takımın bütün dengesi bozuldu ve o dakikadan sonra Beşiktaş şov resmen başladı. Buna rağmen Igor Tudor yapması gerekeni yaptı yani Belhanda'nın yerine Selçuk'u aldı fakat tam o dakikada takımı bir gol daha yedi. Değişiklikte yaptığı bir hata da futbol aklı zayıf olsa da takımı ileri götüren tek adam olan Rodriguez'in yerine Yasin'i almaktı. Oysa zaten maça başlamaması gereken Sofiane Feghouli çıkması gerekendi. Maçta gol olmaması gereken 3 pozisyon gol olurken gol olması gereken belki de 5 pozisyon golle sonuçlanmadı. Muslera, Mondragon yolunda ilerlemeye devam ediyor. Salakça bir gol yiyip arkasından 3 tane kurtarıyor. Yine söylüyorum geçtiğimiz 2 yıl ve bu yıl yediğimiz yan top gollerinin tek sorumlusu Muslera'dır. Önünde oynayan yaklaşık 15 defans oyuncusu değişti bir tek o değişmedi. Herkes kredisi var diyor ama bence artık yok. 100 maçta 130 gol yiyen birisi bence tartışılmalı hele hele o oyuncu Galatasaray kalecisiyse. Taffarel gitti Muslera o gün bugün hayır etmiyor.

Bir parantez de Belhanda'ya açalım. Hiç bir büyük maçta varlık gösteremeyen 8 milyon Euro'luk transfer tamamen hayal kırıklığı yarattı.