Cebir kelimesinin kökeni

Cebir, matematiğin iki önemli geleneksel dalından biridir. Tarihte batı uygarlığı matematiği, bu bilgiyi arazi ölçümlerinde ve mimaride kullanmak üzere geliştiren antik yunanlılardan almıştır. Doğu uygarlığı ise şekillerin analizine ve özelliklerine dayanan ve geometri olarak ta adlandırabileceğimiz bu alandan farklı olarak rakamlar ve sayıların soyut davranışına dayanan cebire daha yatkındır. Bu farkı orta çağlara kadar Avrupa'da kullanılan Roma rakamları sisteminde de görüyoruz. Matematiksel sadelik ve sayı teorisine uygun olmamasından da anlayabileceğimiz üzere Roma ve devamı olan ülkeler, rakamları sadece tarihi kaydetmek üzere kullanılan semboller olarak görüyordu. Doğuda ise sayılara özel önem verilmiş, onlarla yapılan işlemler ve onların anlamları daha derin soyut biçimde incelenmiştir. Doğudaki matematik geleneğinin kökeni Hindistan'a kadar uzanmakla birlikte, tarihe mal olmuş kitapların her kaynaktan bir araya getirilerek, anlamlı bir disiplin şeklinde bilimin geliştirilmesi, 10. yüzyılda İslam uygarlığı döneminde gerçekleşmiştir. Batıda kimya mekanik ve tıp gibi çeşitli bilimlerin yanı sıra matematiğin de temel bilgilerinin yunanlılardan doğrudan alındığına dair olan yanlış inanış 19. yüzyıldaki Avrupa'da meydana gelen aslında doğu karşıtı olarak nitelendirebileceğimiz orientalist akımlardan kaynaklanmaktadır. Batılılara sorsan çoğu Arşimet ve Aristoteles'in eserlerinin birer arkeoloji kazı sırasında toprak altından çıkarılıp okunduğuna inanır. Halbuki tamamen yanlıştır. Az miktarda Mısır'daki İskenderiye kütüphanesinde kalmış yazma eserler (papirüsler) defalarca ve çoğu kez hristiyanlar tarafından yağmalanmış ve yakılmıştır. Ortaçağa kadar Konstantinopolis olarak anılan İstanbul'da Bizans'ın kütüphanelerinde ise eserlerin daha değerli olarak görülen papirüslerin üzerindeki paha biçilmez bilimsel ve matematiksel bilgiler silinerek üzerine dini pasajlar yazılmıştır. (evet papirüs yapmayı bilmeyen bu uygarlıklar elde antik yunanlılardan kalan papirüsleri değerli kaynak olarak görüp, esas değer olan bilim ve matematiği yok etmişlerdir.) Rönesansta antik yunandan miras kalan bilgileri batı uygarlığına ulaştıranlar, başta Bağdat olmak üzere Endülüse kadar çeşitli İslam merkezlerinde bu eserleri orijinal papirüslerinden tercüme ederek, hatta kendileri de ilave kitap ve yazılar yazarak bilimi canlı tutan İslam bilginleridir.
Bu bilginlerin en önemlilerinden biri de Muhammed ibni Musa El Harezmi'dir. El Harezminin hem adı, hem de yazdığı kitap bugün matematiğin iki önemli branşının adlarını oluşturmaktadır. Türkçesi Cebir olan ingilizce "Algebra" kelimesi El Harezmi'nin yazdığı Kitab-ı Muhtasar fi Hesap el Cebr vel Mukabala" adlı kitabından alınmıştır. El Harezminin o zaman (9. yüzyılda) devrim kabul edilebilecek ikinci derece denklem çözüm kitabı, matematik bilgisini geliştirmek isteyen batılılar tarafından çok sık alıntılandığı için El Cebr olarak adlandırdıkları bu kitap aynı zamanda denklem çözüm bilgisi gibi görülen Cebir branşının da adı olmuştur. Bu kitapta ilk defa Arapça "şey" olarak geçen bugün bilinmeyen "x" diye tarif edebileceğimiz değişken kavramı mevcuttur. El Harezmi'nin matematiğe katkısı bununla sınırlı kalmamış, kendisinin iki alanda daha matematikte çağ açan katkıları olmuştur. Bunlardan ilki o zamana kadar Roma rakamları kullanan ve dolayısıyla toplama çıkarma gibi basit işlemlerde bile zorlanan batılılara sıfır kavramını öğreterek, hala batıda Arap rakamları olarak adlandırılan ondalık sayı sistemine geçmelerini sağlamaktır. Son olarak kitapta yer alan adım adım denklem çözme bilgisi o kadar başarılıdır ki, adım adım çeşitli kurallar tatbik edilerek bugün bile bilgisayar ve matematik başta olmak üzere tüm bilimlerde uygulanan Algoritma kavramı bile El Harezmi'nin adıyla anılmaktadır. Algoritma yani İngilizce "Algorithm" Harzem ve Harezmi demeyi başaramayan avrupalıların El Harezmi'nin telafuzu olan Al Khworizm kelimesinden türettikleri bir kelimedir. Adım adım çözüm yöntemi yerine El Harezmi yöntemi yani kısaca "Algorithm" demişlerdir. Bugün, yazdığı kitabı Cebir'e, kendi adı da Algoritma'ya isim babalığı yapmış Fars/Arap ya da bir ihtimal Türk kökenli olan bu büyük insanı saygı ve rahmetle anıyoruz.
29.08.2018 geronimo
3
daha iyi hizmet verebilmek için çerez (cookie) kullanıyoruz. detaylı bilgi için tıklayın