Tudor'un akıllı bir teknik direktör olduğuna kesinlikle kanaat getirdim. Maçla ilgili yorum yapan rakip teknik direktörlerin söylediklerine göre taktik yaptığını düşünüyorum. Kayserispor Teknik direktörünün söylediği "Komandolarımla Galatasaray'ı öldüreceğiz." söylemine istinaden adeta rakibi bunaltan bir Galatasaray gördük sahada. Benzer bir durum Osmanlıspor maçında da görüldü. Sivasspor Teknik Direktörü Samet Aybaba ise "Galatasaray 60. dakikadan sonra oyundan düşüyor. Planlarımızı bu doğrultuda hazırladık." söyleminde bulundu. Dün akşam izlediğimiz Galatasaray ilk dakikadan itibaren rakibi boğan bir baskı ile başlamadı. Gayet dengeli fakat hücum presli, sakin ve bir okadar istekli oyununu 90 dakikaya yayarak adeta Samet Aybaba'nın bir hafta takımına çalıştırdığı taktiği boşa çıkardı. Diğer yazılarımdan farklı olarak bu maç özelinde kim nasıl oynadı tek tek inceleyelim.
Muslera : Maç boyu fazla iş düşmedi fakat en güçlü olduğu ayağıyla topu oyuna sokma konusunda iki büyük hata yaptı ve takımı sıkıntıya soktu. Volkan Demirel'de görmeye alıştığımız gereksiz özgüvenden kaynaklı olduğunu düşünüyorum.
Mariano : Şu an kesinlikle Türkiye'de oynayan en iyi sağ bek. Pasları, bindirmeleri,kademeleri tek kelime ile süper. Gereksiz gördüğüü kart dışında kusursuzdu.
Maicon: Defansın patronu. Havadan yerden kimseye geçit vermedi. Hazırlık maçlarındaki ağır görüntüsünden çok uzaktı. Birde şu 30-35 metreden attığı diagonal pasları daha az denese keşke.
Serdar Aziz : Hala yere düştüğünde yüreğimiz ağzımıza geliyor. Pamuklara sardığımız Serdar Aziz hava toplarında etkiliydi. Bir kaç kritik müdahalesi gölü önledi.
Martin Linnes: Fazla göze batmadı fakat hücuma desteği yeterliydi. Defansta is aksamadan görevini yaptı.
Fernando Reges : Orta sahanın maestrosu. Geriden oyun kurma becerisi yüksek ve kaptığı 9 top ve kazandığı 5 hava topuyla rakiplere geçit vermedi. Topları olumlu kullanması sayesinde takım hücuma hızlı çıktı.
N'Diaye : Çok hırslı. Zaman zaman rakiplere yaptığı kontrolsüz fauller başına dert olabilir. Devamlı dikine oynama isteği takıma ayrı bir güç kattı.
Younes Belhanda: Oldukça etkisizdi. Bir kaç pozisyon dışında sanki kafası maçta değil gibiydi. Takım için önemi ortada o yokken hücum zenginliği azalıyor.
Rodriguez : Tam istediği boş alanları buldu fakat etkili olamadı. Çok koştu, mücadele etti fakat son hamlelerde başarılı olamadı. Arkasındaki Mariano kendisi için büyük avantaj.
Bafetimbi Gomis: Hafta içi yaşadığı ırkçı saldırıdan sonra taraftarın büyük desteğini arkasına aldı. Taraftar Elmander'den sonra aradığı forveti buldu. Pres yapmaktan bir an bile vazgeçmedi, rakibi kendi ceza sahasına kadar kovaladı. Selçuk İnan'ın penaltıyı kendisine bırakmasıyla gölünü de attı.
Tolga Ciğerci: Geçen sezon kaleyi tutan şutu neredeyse yok gibiydi. İstenmeyen adam ilan edilen
Tolga Ciğerci sezonun ilk maçında ilk 11 de başlayınca homurtular yükselmişti. Fakat yeni Galatasaray'ın eskisi
Tolga Ciğerci attığı gollerden bağımsız oynadığı futbolla hepimizi utandırdı. Gecenin iyilerindendi. Takımda mevkisi belli olmayan tek oyuncu olan
Tolga Ciğerci verilen her görevi yerine getirdi. Takımın tam sıkıştığı anda da imdadına yetişti.
Sonradan oyuna girenler için fazla söze gerek yok. Özellikle Yasin bir an önce gönderilmeli. Tudor'un kısa sürede altyapıdan birkaç takviye ile yedek klübesini değiştirmesi lazım. Gençlerin maç sonlarında aldıkları süreler ile tecrübelenip klübedeki yerlerini sağlamlaştırmaları ve ileride ilk 11 zorlamaları çok önemli. Zira ilerleyen haftalarda yedek klübesindeki oyunculara ihtiyacımız olacak. Dün gece gördük ki bu oyuncular Yasin, Selçuk ve Eren değil.