Öncelikle Galatasaray 1 Nisan şakası bekleyen Fenerbahçelileri hayal kırıklığına uğrattı diyebiliriz. Zaten daha önceki yazılarımda Trabzonspor için yazdıklarım herkesin malumudur. Fenerbahçelilerin de böyle bir beklenti içinde olmalarını doğal karşılıyorum. Bu yazımda tarafsız olamayacağım. Öncelikle altyapımızdan yetişip "Keşke her maçımız Galatasaray ile olsa." diyen Uğur Demirok'a sonrada maç resmini paylaşırken kendisine çok koyan 4 yıldızımızı armamızın üzerinden silen Olcay Şahan'a selamlarımı yollamak istiyorum.
Maça gelirsek 7. dakikada Abdülkadir'den topu ceza sahasında kapan Mariano'nun ortasında
Sofiane Feghouli toplu kale sahası içinde ağlara gönderdi ve Galatasaray maça adeta 1-0 önde başlamış oldu. Eğer Rodrigues biraz daha topu akıllı kullanabilse maç daha erken kopabilirdi. Nitekim 60. Dakikada Gomis hiç pozisyon yokken Okay'a yaptığı pres ile kaptığı topta hem 2. golü kaydetti hemde ağda çırpınan hamsi isimli oyunu perdeye koydu. Başrol oyuncusu ise tabii ki Uğur Demiroktu. Golden sonra oyun temposunu düşürüp ani ataklarla golü aradı fakat Rodrigues bitiricilik konusunda (pas mı şut mu) Bruma'yı aratmadı ve her topu ezdi. Uzatma dakikalarında Kucka'nın muhteşem golü geldi. Gerçekten hesaplanmış ve herkesi atamayacağı bir goldü. Sert bir vuruşla yaklaşık 50 metreden konsantrasyonunu kaybetmiş Muslera'yı mağlup etti. Muslera'ya bir parantez açmak istiyorum. İkinci yarıda Yusuf Yazıcı'nın mutlak golünü önlerken ne kadar başarılı ise Konyaspor ve Trabzonspor maçlarında gördüğü saçma sapan sarı kartlarda ise o kadar acizdi. Galatasaray kalecisi o kartları görmez.
Bu maçla birlikte liderliğini devam ettiren Galatasaray 7 hafta kala hala şampiyonluğun en güçlü adayı olduğunu gösterdi.