İstanbul

İstanbul. İçinde yaşayanlar için bir kabus, dışarıdan gelip görenler için dünya'nın en güzel şehri. Ben İstanbulda doğdum büyüdüm. Doğuştanda zengin bir ailenin üyesi değilim. Yani hep bir yetiştirme çabası içinde olan ebeveynlerin çocuğuyum. Haliyle İstanbul bana fazla geldi. Her zaman bir sahil kasabasına yerleşmek istedim falan. Neyse, uzun yıllardır edindiğim izlenimler sonucu ile ise İstanbul dünyanın en güzel şehri. Yurtdışından getirdiğim her arkadaşım ya da iş amaçlı bana gelen insanlar ağızlarını yerden toplayarak gittiler. Her birinin ağzından türkçe çevirisi ile, Tanrım, bu nasıl bir güzellik, ben daha önce böyle bir şey görmedim, cümlesi kayıverdi.

İstanbul, tarihi yapısı ile, Constantinopolis ve Bizans ismi ile de biliniyor haliyle. Barındırdığı devasa tarih ve bu tarih kaynaklı yapıları ile İstanbul güzelliğine güzellik katıyor. Türkiye'nin ekonomik, kültürel ve tarihsel merkezi olan İstanbul, bir çoğumuzun bildiği üzere Asya ve Avrupa kıtasını birleştiren bir şehir olması ile kendini eşsiz yapmakta. Genellikle ticari ve turistik amaçlı Avrupa yakası, oturum içinse Asya yakası kullanılıyor gibi gözüksede aslında ikiside kullanılıyor. Avrupa yakası daha çok kullanılıyor demek daha uygun kalacak bu durumda. İstanbulun bir diğer özelliği ise dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri olması. Buda bir çok etnik köken, dil,din, mezhep vs. içinde barındırıyor anlamına geliyor. Bu harika bir şey.

İstanbul gerçekten herkesin görmesi gereken, büyük mirasları, turistik alanları, iş imkanları ile dünyanın en ilgi çekici yerlerinden birisi. Her ne kadar insanoğlu olarak üstünde yaşadığımız topraklara çok aşina olduğumuzdan dolayı artık eskisi kadar sevecen bakmasakta, gerçekler ele alındığında ne kadar şanslı olduğumuzunda farkına varmamızda fayda var.
25.08.2017 Jax
2 1
İstanbul'da işe gitmeniz 30dk ile 2 saat arası değişir. Metrobüse biniyorsanız, dünyanın ilk insanlık dışı toplu taşıma aracına hoşgeldiniz. Metroya biniyorsanız yine de allah kolaylık versin. Yol yorgunluğu ile güne başlar 8-9 saat mesainin ardından aynı hatta daha beteri bir çile ile eve dönersiniz.

Dünya'nın en pahalı şehirlerinden biridir. Ne kadar para kazanırsanız kazanın İstanbul hepsini yer o paranın. İnsanları tahammülsüz ve saygısızdır. Örneğin metroda "lütfen önce inenlere öncelik verin" diye anons yapılır. Metronun kapısı açıldığında önünüzde bir zombi grubu kapıyı kapatmıştır. İnmenize izin vermezler, aksine üstünüze yürüyüp sizi ezmeye çalışırlar boş yer kapmak için. Onların arasından virüs kapmadan sıyrılıp metrodan inmek zorundasınız. Aman kimseye benim önceliğim var, ben önce ineyim siz sonra binersiniz demeye çalışmayın ana avrat küfür veya dayak yiyebilirsiniz.

İstanbul kültür sanat konusunda çok zengin bir kent. Bir sürü opera, bale, tiyatro, sinema ve diğer sanat etkinlikleri var. Ama haftaiçi yorgunluğuyla bu etkinliklerden birine gidecek olsanız haftaiçi çektiğiniz trafik çilesinin aynını haftasonu da çekmeyi göze almanız lazım. Hadi bunu aldınız paranız yetti mi? Cebinizde para kaldı mı? Hadi biletinizi de aldınız diyelim yine de etkinliğe gidene kadar şehir sizin bütün pozitif enerjinizi yer sömürür.

Eğer Etiler sahilinde bir yalıda oturuyor ve baba parası yiyorsanız İstanbul gerçekten güzel bir şehir. Kahvaltıya jipinle nişantaşına gidersin, ordan Akmerkez'e alışverişe, ordan ortaköyde kahve keyfi, akşam Reina'da parti falan oh mis.

Eğer İstanbul Türkiye'nin iş merkezi haline geldiği için başka illerde iş bulamadığınızdan İstanbul'daysanız, İstanbul'un çilesini çeker ve diğer sizin durumunuzda olan herkes gibi bir gün İstanbul'dan kurtulma hayalleri kurarsınız.
25.08.2017 rizasirman
2 1
daha iyi hizmet verebilmek için çerez (cookie) kullanıyoruz. detaylı bilgi için tıklayın