Nazım'ın vasiyeti

Nazım Hikmet Kirov Balesi tarafından sahnelenen ve librettosunu kendisinin yazdığı ‘Ferhad ile Şirin’ balesinin 1961 yılında
yapılan prömiyerinde, bu balenin İstanbul’da sahnelenmesini vasiyet etmişti. Bu vasiyet 2000 yılında yerine getirildi. Üstelik te çok ilginç bir bağlantı bu vasiyetin yerine getirilmesi sırasında ortaya çıktı. Yıllar önce Bursa hapishanesindeyken Nazım'ın tanıştığı İbrahim isminde bir şöförün torunu bu balede Bolşoy sanatçıları ile birlikte sahneye çıktı. Bu bağlantı şöför İbrahim'in, kullandığı kamyonla kaza yapıp bir kişinin ölümüne neden olması sonucunda Nazım'la aynı hapishaneye düşmesine dayanmakta. Orada mahkumlar tarafından bir anda etrafı çevrilen Nazım, elbette çoğu kader mahkumu bu insanların hayatında önemli izler bırakır. Bu anıların nesiller boyunca aktarılmasından sonra aynı kader, 1970'lerde baleye başlamış Bursalı bir genci, Nazım'ın vasiyetini gerçekleştirmek üzere Ferhat ile Şirin balesi için Türk dansçı arayan Bolşoy Balesinin ünlü başkoreografı Yuri Grigoroviç'in karşısına çıkarır. Grigoroviç'in seçtiği dansçılardan biri de İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin genç baletlerinden Arkın Zirek'tir. Dedesinin Bursa'dan hapishane arkadaşı ünlü şair Nazım, bir anlamda zaman ve mekan sınırlarını aşan bir şekilde onun elinden tutmuş ve dünyanın en ünlü bale topluluğunda bir Türk dansçının gösteri yapmasını sağlamıştır. Ferhad ile Şirin istanbul'da başarıyla sergilenmiş, Arkın da uzun yıllar Türk balesinde adı bilinen bir dansçı olarak, yaşı gereği bu alandan ayrıldıktan sonra da kareograf ve sanat danışmanı olarak Türk sanatına katkıda bulunmaya devam etmiştir.
Nazım'ın vasiyeti neydi? 1961'de Ferhad ile Şirin'in Kirov Balesi tarafından sergilenen premiyerini izledikten sonra, o zaman da bu baleyi sahneye koyan Grigoroviç'e şunları söylemiş: “Ben bu baleyi tüm dünyanın izlemesini isterim; Paris, Yeni Delhi, Londra, Kahire, Viyana, Pekin, New York, buralarda sahnelensin, ama benim için hepsinden çok istediğim İstanbul'da sahnelenmesi. Bu bale birçok ülkede ve birçok dilde sahnelendi, ancak Yuri Grigoroviç’in koreografisi bale olarak doruğa ulaşmış ve ben bu halinin İstanbul'da sahnelenmesini istiyorum”
Nihayet 2000 yılında Nazım'ın isteği gerçekleşti ve Grioroviç'in koregrafisi, "Bir aşk masalı, Ferhat İle Şirin" adıyla İstanbul'da sahnelendi. Prömiyerinde Bolşoy dansçılarının canlandırdığı Ferhat ve Şirin'i, müteakip gösterimlerde Arkın Zirek ve Büşra Meriçli oynadılar. Büyük şair Nazım kadere inanmıyordu belki ama 1948'de Bursa hapishanesinde yazdığı, daha sonra senaryosunu da oluşturduğu Nazım'ın bu eserinde, hapishane arkadaşının torununun dans etmesi, kaderden başka neyle açıklanabilir?

29.08.2018 geronimo
3
daha iyi hizmet verebilmek için çerez (cookie) kullanıyoruz. detaylı bilgi için tıklayın