Türklerin yazıyı icat etmiş olma olasılığı

Türklerin 16000 yıl önce yazıyı icat ettiğine dair iddia Kazım Mirşan tarafından ortaya atılmıştır. İşin ilginç tarafı, Orta Asya'dan Güney İtalya'ya kadar binlerce yazıtı ve üzeri yazılı objeyi okuduğunu söyleyen Mirşan sadece bunları söylemekle kalmamış, yazının Orhun alfabesinin fazlaca değişmeden İskandinav Runik yazılarına, Etrüsk alfabesine hatta buradan da Latin Alfabesine geçtiğine dair inandırıcı kanıtlar ortaya koymuştur.

2016 yılında vefat edene kadar bir süre Bodrum Türkbükü'nde emeklilik hayatı yaşayan Kazım Mirşan, 40 değişik Türk lehçesi yazıp konuşabilen bir yazardır. Orhun alfabesini doğru tercüme ettiğini bildirmiş, hatta bunun kökeni olan "tamga" yazısı ile kabartma taşlar ve kurganlara kadar yaptığı araştırmalarının sonuçlarını eserlerinde belirtmiştir. Türk Tarih Kurumu ve batılı tarihçiler tarafından ciddiye alınmasa da kendisine sadık Haluk Tarcan ve Hulki Cevizoğlu gibi ünlü takipçileri ve halktan da ciddi ilgi görmüş olan kitapları vardır.

En ilginç iddialarından biri, alfabeyi Fenikelilerin ya da Yunanlıların icat edip yaymadığına, aksine, deniz ulusları olan bunların alfabenin mucidi olan Türklerden alıp kullandıklarına dair olanıdır. Orhun alfabesiyle aynı karakter setine sahip İskandinav Runik taşları 5.000 yıl öncesine kadar dayandığından ve bugüne kadar yanlış girişimler yüzünden okunamadığından aslında bu bilginin Orta Asya kökenli olduğu ve Türklerin bunun da çok öncesinde tamga yazısından hece alfabesi olan alfabeye geçtiğini ısrarla savunmuştur. Ona göre 16 bin yıldır hiç durmayan kavimler göçleri ile Yazı, (İskandinavya dahil) Avrupa'ya ve Ortadoğu'ya gelmiştir. Hatta 29 harfli Latin alfabesinin aslında, Türk kökenli olduğunu iddia ettiği Etrüsklerin, çocuklarına harfleri ezberletmek üzere yazdıkları bir cümleden alıntı olduğunu, ancak Etrüskler sağdan sola doğru yazarlarken Romalıların soldan sağa yazıp okumaları yüzünden harflerin farklı seslere karşı düştüğünü söyler. Etrüsklerin yazılarının çözülememesini bu soldan sağa okuma ısrarına bağlar. Bu iddia tabi ki Avrupa ve Dünya tarihinin büyük ölçüde yeniden yazılmasını gerektirdiğinden ve Mirşan'ın tarihçi veya linguist olmamasından dolayı kendisi ciddiye alınmamıştır.

Tartışmalı fikirleri olsa da gerçekten Etrüsk yazısının bugüne kadar başarılı biçimde çözülememiş olmasından dolayı bu iddiaların en azından araştırılması gerektiği düşüncesindeyim. Anadolu'da Toroslarda yaşayan Türklermenlerle, Etrüsklerin vatanı olan Toskana vadisindeki antik mezarlardan elde edilen DNA'larda ortak özellikler olduğunun ortaya çıkması, Kazım Mirşan'ın iddialarını destekler mahiyettedir. Orta Asya'dan Baskların yaşadığı İberik yarımadasına kadar hatta deniz ötesinde İrlanda ve İngiltere dahil değişik bölgelerde, yer isimlerinin, halkın lisanının, müzik ritmlerinin, sanat eserlerinin çok fazla benzerlikler taşıması da tesadüf olamayacak kadar belirgindir. Kendisi ve takipçileri Etrüsk yazıtlarını ve Avrupa'nın çeşitli yerlerinden 3500+ yıl öncesinin yazılı objelerini Orhun Yazıtları'ndaki runik yazıyla paralellik içeren biçimde başarıyla okumuşlar, ancak konunun çok değerli uzmanlarının bu konuyu araştırmalarına yetecek kadar etkileyememişlerdir.

Ne yapalım? Rahatlarını bozmasınlar. Gün gelir, gerçekler ortaya çıkar, ak koyun kara koyun belli olur. Muazzez İlmiye Çığ adlı Sümerolog hanımın Sümerler Türktür, kil tabletlere yazılan yazı ile eski Türk alfabe arasında da ilişki vardır tezleri ile birlikte Türklerin 16 bin yıllık yazı kullanımına kadar belki tüm sırların aynı anda ortaya çıkması mümkün olur. O zamana kadar bu tezler karşısında kulağının üstüne yatan linguistik, bilim ve tarih uzmanlarına iyi uykular dilemekten başka çare yoktur.
29.08.2018 geronimo
1 1
daha iyi hizmet verebilmek için çerez (cookie) kullanıyoruz. detaylı bilgi için tıklayın