Vigo İspanya gezisi, 2017 yazı

Portekiz'in hemen kuzeyinde, belki de İspanya'dan Portekiz'e giderken uğrayabileceğiniz son büyük şehir olan Vigo'yu bu yaz ziyaret ettim.

İspanya'nın Galiçya kıyıları boyunca olduğu gibi, burada da hava yaz olmasına rağmen oldukça ferahtı. 25 derece civarında seyreden, üzerinizde güneş olduğu sürece yazda olduğunuzu unutturmayan bir hava sıcaklığı. Bir yandan da püfür püfür esiyordu, özellikle Barcelona'da nemden bunaldıktan sonra Vigo bize şifa oldu diyebilirim.

Neden düzayak bir yer bekliyordum bilmiyorum ama şehre girince yokuşları ve bütün o iniş çıkışlar beni şaşırttı. Oldukça engebeli bir araziye kurulmuş bir şehir. Artık İspanyolların huylarını üç aşağı beş yukarı kestirebildiğimiz için biz de siesta saatinde siestamızı yaptık ve akşam saatlerinde dışarı çıktık.

Bilmediğim şehirlerin içlerinde arabayla şehir içi trafiği yapmayı pek sevmediğim için, otobüse bindik. Hazreti Google burayı herhalde daha pek beğenememiş olacak ki otobüs saatleri vs. haritalar uygulamasında yok. Neyse Moovit uygulaması Vigo'yu da kapsıyormuş, onu indirdim hemen ayak üstü ve bizi merkeze götürecek otobüsü bulduk. Otobüsde ayaklarında kumlarla bir sürü ergen: Meğer otobüs plajdan merkeze giden otobüsmüş.

Bir arkadaşımızın tavsiyesi üzerine Imperial adında bir tapas barı / tavernasına gittik. Garson kız geldi ve "ne koyuyoruz?" (¿que ponemos?) (bkz: ters soru işareti nedir?) diye laf girdi, ben de "dur asıl ben sana bir koyarsam" diye başladım deeermişim, neyse menüyü istedik. Tapaslara bakıyoruz. Barcelona'da adam başı üç-dört tane yemeden doyulmayacağı için baktık da baktık. Neyse dedik biz burada dört taneyle başlayalım, hem söylendiği kadar da ucuz görünmedi fiyatlar.

Neyse arkadaş, bir patates kızartması geldi, mübarek tencereyle. Bir peynir tabağı söyledik, ona da çiftliğin bütün üretimini yığmışlar. Ayıptır söylemesi, biz daha üçüncüyü bitiremeyeceğiz gibi görününce garsonu çağırdık, son tapası iptal edelim dedik, kalacak çünkü. Neyse kız gitti baktı etti en son tabakla geldi, "valla yapmışlar artık" dedi. Onun da artık etlerini yedik gerisine pek dokunamadık, ama gayet mutlu ayrıldık.

İspanyol şehirleri genellikle huzurlu olduğu için otele yürüyelim dedik, yolun ortasında yokuşlar pişman ettiyse de, yediklerimizi yakma hedefiyle irademizi güçlü tuttuk ve otele vardık.

Sırf bu şehre gelmek için gelinecek bir yer olmasa da, İspanya'nın Galiçya kıyılarında bir haftalık bir tatil yapmak isteyenlerin mutlaka uğraması gereken bir yer diye düşünüyorum.
19.09.2017 dombili
2
daha iyi hizmet verebilmek için çerez (cookie) kullanıyoruz. detaylı bilgi için tıklayın