Alan Turing ve Enigma

Bugün medeniyetimizin temel taşları olan bilgisayar ve yazılım gibi kavramları, hiç kuşkusuz, 20. yüzyılın dahi matematikçileri arasında yer alan Alan Turing ve onun gibi sayılı bir kaç insanın çalışmalarına borçluyuz. Turing'in ikinci dünya savaşında İngiliz hükümetinin karşı casusluk ve kriptografi alanındaki çalışmaları ise savaşın kaderini kökten etkileyen nitelik taşımıştır. Peki kimdi bu matematikçi? ve nasıl sadece bir milletin değil tüm insanlığın kaderini değiştirdi? Tam adıyla Alan Mathison Turing 23 Haziran 1912'de Londra yakınlarında, bugün adı ve doğum tarihi yazılı mavi plakanın asılı olduğu, Maida Vale'de doğdu. Küçük yaşlardan itibaren deha belirtilerini göstermeye başlayan Alan, yaşının çok ötesinde problemler çözdüğü gibi, daha 16 yaşında, tesadüfen okuduğu Einstein'in çalışmalarının analizini yapabilecek seviyeye gelmişti. Üniversitede matematik branşını seçmesi ve orada yaptığı çalışmalar daha 20'li yaşlarında ona matematik dünyasında saygın bir yer kazandırmıştı. En önemli çalışmaları matematikte bugün Hesaplama Teorisi'nin konusunu oluşturan alandadır. 1936 da yazdığı, "Hesaplanabilir sayılar ve Karar verme problemine uygulanması" makalesinde, bugün hala algoritmaların temelini oluşturan, evrensel Turing makinesi olarak adlandırılan kavramı ve hesaplamaların yapılabilirliği ile bunları yapmak için neye ihtiyaç duyulduğunu teorik olarak ortaya koymuştur. Daha sonra bugün hala geçerli bilgisayar teknolojisinin temellerini geliştirecek olan John von Neumann, bu konunun teorisinin Turing tarafından ortaya konduğunu kabul eder.
Matematikteki bu önemli başarıları Turing'in adını sonsuza kadar yaşatmaya yetecek olsa da, 1938 yılında Turing'e çok önemli bir görev verilir. Ülke savaş koşullarına doğru ilerlemektedir, ve düşman kampın kriptografik haberleşme sistemi yani Enigma, Almanların, İngiliz deniz ve hava kuvvetlerinin canına okuyan operasyonları büyük bir gizlilikle yapabilmelerini sağlıyordu. Yani bu sistem çözülmeliydi.
Turing, Bletchey Park'ta yani İngiliz karşı muhabere istasyonundaki şifre kırma teşkilatında göreve başladıktan sonra, kısa zamanda benzer şifre çözme çalışmaları yapan Polonyalıların kullandığı güvenilmez yöntemden daha sağlam, Almanların yöntem değişikliklerinden etkilenmeyecek kesinlikte ve hızda bir şifre çözme yöntemi geliştirir.
Turing'in doğumunun 100. yılı olan 2012 yılında vizyona giren Enigma adlı film işte bu şifre çözme operasyonu ile ilgilidir. İngiliz devletinin en çok ihtiyaç duyduğu dönemde, ülkesinin kurtuluşu için dehasını konuşturan bu matematikçi, maalesef devletinden, kendisine gösterilmesi gereken saygı ve hoşgörüyü görmemiştir. Savaş sonrası üniversitedeki görevine dönüp çalışmalarını sürdürmeyi hedefleyen Turing'in hayatı beklenmedik bir olayla sona erer.
Bir spor klübünde yakın bir arkadaşına itiraf ettiği farklı cinsel yönelimi, mahkeme konusu olur ve Turing, kimyasal hadım ya da hapis cezası arasında tercihte bulunmaya zorlanır. Turing hiç beklemediği bu vefasızlığın da verdiği depresyonla intihar eder. Tabi bu şüpheli intiharın arkasında da komplo teorileri yok değildir.
Bilgisayarların aslında soyut programlama makineleri olarak modellenmesini borçlu olduğumuz Turing'in en verimli olabileceği çağda ölümü, batı medeniyetinin aydınlık ve karanlık taraflarının ne kadar iç içe ve vicdan, insaf ve merhametten yoksun olduğunu açık biçimde göstermektedir.
02.09.2018 geronimo
1
daha iyi hizmet verebilmek için çerez (cookie) kullanıyoruz. detaylı bilgi için tıklayın