Gazzali'nin islam tarihine etkisi

Tam adı Ebu Hamid Muhammed bin Muhammed bin Muhammed el Gazali et Tusi olan 11-12. yüzyıl İslam coğrafyasında Hüccet-ül İslam yani dinin ispatı olarak anılmış, çağının en önemli filozofu olmasına rağmen felsefeye karşı bir kitap yazmış islam alimidir. Sufi inaç sistemini Sünni - aşari teoloji çerçevesinde geliştirmiş, İslam'ın aydınlanma çağının belki de en önemli ismidir. "Filozofların Tutarsızlığı" adlı eseriyle o devirde İslam filozoflarınca çok üstün kabul edilen Aristo ve Eflatun'u acımasızca eleştiren ve islam dinini tam ve mükemmel kabul ederek bilimsel şüpheciliği reddeden tavrı ile sadece İslam coğrafyasını değil, kendisine çok değer veren Saint Thomas Aquinas yoluyla Hristiyanlığın da gelişimine katkıda bulunmuş önemli bir düşünürdür. Ancak büyük filozofları eleştirerek kendi geliştirdiği mantık ilmini başında bulunduğu Nizamiye Medreseleri müfredatına aldıktan sonra batı tarzı felsefeye ihtiyaç kalmadığını iddia etmesi, islam bilim tarihi açısından çok talihsizdir. Kendisinden önce gelen ve Aristo - Eflatun ekolünden İbni Sina ve El Farabi gibi filozofları eleştirecek düzeye gelmesi onun büyüklüğünün ispatıdır. Ancak bilimin en önemli konusu olan bilinmeyeni araştırma fonkisyonun küçümseyerek, imanı önceleyip, örneğin yağa batırılmış pamuğun ateşe tutulduğunda yanmasını Allah'ın mucizesi olarak nitelemenin yeterli olduğu, ayrıca araştırılmasının gereksizliği ve hatta imanı zedeleme açısından tehlikeli olduğu gibi görüşleri, yaşadığı coğrafyada kalıcı bir tahribat yaratmıştır. Batı biliminin Gazzali gibi tek ve büyük bir alim tarafından geliştirilmeyip, kendilerinden önce gelen büyük insanların üzerinde yeni aydınlık alanlar açan ve fakat kendilerinden sonra gelenlerce yenilenme, yanlışlanma yolunu kapatmayan, bilimin doğasına uygun dahiler tarafından geliştirildiğini, bugün net bir şekilde görebiliyoruz. Bu anlamda Gazzali, islam bilim ve felsefesi için kısa ve orta vadede bir şans olsa da (İslam coğrafyası, islam aydınlanma çağı dediğimiz 11. yüzyıldaki aydınlığını ona borçludur) uzun vadede kendisinin "Filozofların Tutarsızlığı" kitabını reddeden "Tutarsızlığın Tutarsızlığı" kitabının yazarı İbn-i Rüşd'ün yolundan giden batılı skolastik düşünürler, islamı çok geride bırakacak rönesans ve reformu başlatmışlardır. Bugün de islamı o devre döndürmek için Gazzali'nin mistik, sufi, sünni öğretilerine dönmeyi savunan İslam düşünürleri var. Bu Gazzali'nin belki de iyi niyetle yaptığı hatadan çok daha büyük bir hata olur. Bence İslam'ı gerçekten yukarı taşıyacak olan, Gazzali'nin nakli ilimleri savunan felsefesi değil onu reddeden İbn-i Rüşd'ün akla ve özgür düşünceye önem veren, aydınlanmacı fikirleridir. İslam tarihi Gazzali ile başlayarak tüm evinde ve kütüphanesinde bulunan, statik, tek yanlı, değişmez, inanç esaslı fikirlerini, evrensel ve insani değerler ışığında ayıklayıp yeni ve aydınlık bir islam felsefesiyle gerekirse sıfırdan başlamalıdır.
29.08.2018 geronimo
2 1
daha iyi hizmet verebilmek için çerez (cookie) kullanıyoruz. detaylı bilgi için tıklayın