Havaalanı pasaport kontrol kuyruğunu boş görüp, tuvalete gireyim bari deyip, tuvaletten çıkınca, pasaport kontrol kuyruğuna girmiş 20 otobüslük turist kafilesi bulmak

Aktarma uçuşundan gelmişiz. Geldiğimiz havaalanında zaten uçak gecikmiş. Geciken uçağa binmemiz için öylece bekletiyorlar. 10 dakikaya kalkacak, 10 dakikaya kalkacak diye oyalayıp 2 saat öylece bekletiyorlar. Sonra uçağa bindikten sonra da su ve kahve içiriyorlar. Böbrekler kahveyi atmak için çalışmalara başlıyorlar. Aktarma yapacağın havaalanına iniyorsun. İkinci uçuşu yakalamak için az bir zamanın kalmış. Çok sıkışmışsın, ama uçuşu kaçırmak istemiyorsun. Altına kaçır ama uçuşu kaçırma, öyle bir durum. Nefes bile almıyorsun, altına kaçırmamak için. Geliyorsun pasaport kontrole. Kuyruk boş, hiç yolcu yok. Pasaport kontrol sonrası güvenlik kontrol var. Kemeri çıkar, ayakkabıyı çıkar, tekrar giy. Dizüstü bilgisayarı aç, çalıştır, tekrar kapat, filan. Gözünde büyüyor. Kuyruk olmadığı için oh demek istiyorsun, diyemiyorsun, çünkü oh dersen altına kaçırabilirsin. "Bari tuvalete gireyim, nasıl olsa kuyrukta kimse yok" deyip pasaport kontrol öncesi tuvalete giriyorsun.

Rahatlıyorsun. Gerçekten mutlusun.

Huzur içinde çıkıyorsun, pasaport kontrole geliyorsun.

O da ne?

20 otobüslük bir turist grubu gelmiş, pasaport kontrol kuyruğuna girmiş.

Akra/Gana havaalanına inmişim, burası da önce form doldurulup polise pasaport kontrolünde verilen ülkelerden. Kalemi olan akıllılar uçakta inmeden dolduruyor, ben de her zamanki gibi kalem yok. Normalde önce sıraya geçerim, sonra kalemi olanlardan ödünç ister ayakta sıra ilerlerken doldururum. Bir indim baktım, ortalık zaten karısık, 150 metre kuyruk var. Dedim zaten yanmışız, geceyim yan tarafa, form doldurma bankosundaki kalemle rahat rahat doldurayım o arada kuyruk da azalır, milletten istemek zorunda kalmayayım. 5 dk sürmedi doldurmam, sanırım iki uçak falan indi o arada, oldu mu kuyruk 200 metre.