İzmir Kordon boyundaki binaların Çin Seddi ile rekabeti

Senin elinde dünyanın en güzel, en tarihi şehirlerinden bir tanesi olacak, dünyadaki en harika körfezlerden bir tanesinin etrafında böyle bir şehir oluşacak ve o şehrin önde gelenleri, o şehri bu kadar boğacak, bu kadar sıkacak, anlaşılacak gibi değil.

Arkadaş Kordon'a çıkıyorsun, denizden esiyor püfür püfür, önün açık, alabildiğine görüyorsun her şeyi. Keyifsizken keyfini şak diye yerine getiremese de, en azından keyifsizliğini unutturuyor şöyle bir İzmir körfezine bakmak, Kuş Cenneti'nden Çatalkaya'ya şöyle bir bakınmak.

Ondan sonra arkana bir dönüyorsun, uçsuz bucaksız, ellerinden gelse arada bir tuğla bile boşluk bırakılmayacak şekilde dizilmiş 12-13 katlı apartmanlar silsilesi.

Kuzum neyin kafasındayız? Çin Seddi öyle yapılmaz, böyle yapılır mı diyoruz? Ne bileyim, şöyle bir test mi yapılıyor mesela: "Bir şehre denizden gelecek taze havayı tamamen engellemek için nasıl bir apartman yapısı kurgulanmalıdır?" Daha Nisan ayından 2. Kordon'dan ötesi cehennem gibi yanmaya başlıyor. Hava girmiyor ki arkadaş! Ne sıcak, egzozlu, pis havadan kurtulabiliyoruz, ne iki tutam deniz havası soluyabiliyoruz. Neden? 300-500 tane, kendini şehrin sahibi sanan adam Kordon boyunu kendilerine kapatıp, ortalama insanların bedavaya deniz havası solumasına bile müsade etmedikleri için.

Yazık arkadaş yazık, kentsel dönüşüm diye kafa ütüleyip duruyorlar, bundan ala dönüştürülecek bir yer mi vardır? İzmirliler'in havasını İzmirliler'e geri verin kardeşim, yeter artık, açın şöyle dev bulvarlar, dev koridorlar o binaların arasında, yandık, bittik!
21.01.2018 dombili
1 1 1
daha iyi hizmet verebilmek için çerez (cookie) kullanıyoruz. detaylı bilgi için tıklayın