Okların kırılganlığı

Bir zamanlar, bir yerlerde, yaşlı eşiyle mutluluk ve huzur içinde yaşayan yaşlı ve bilge bir adam varmış. Yaşlı ve bilge adamın dört oğlu varmış. Bir gün, oğullarına, ömürlerinin sonuna kadar onlara ışık tutacak, torunlarına da aktarabilecekleri bir ders vermek istemiş. Her birisi çok başarılı okçu olan oğullarının hepsini yanına çağırmış.

Önce her birisinden aldığı birer adet oku kendilerine iade edip kırmalarını istemiş. Sonra bir tane daha, bir tane daha. Çocuklar okları rahatlıkla kırıyorlarmış.

Okların birer birer rahatlıkla, kolayca kırıldığı anlaşılınca, yaşlı ve bilge adam, çocuklarının verdikleri okları üçer üçer vermelerini istemiş. Üçer üçer aldığı okları, üçerli gruplar halinde birleştirip, oğullarına iade etmeye ve kırmalarını istemeye devam etmiş. Çocuklar, biraz zorlanmışlar, ama yine de okları kırmayı başarmışlar.

Sonunda öykümüzün babası, okları beşer beşer istemiş, beşer beşer birleştirmiş ve oğullarının kırmalarını istemiş. Her birisi çok seçkin okçu olan, güçlü, kuvvetli genç adamlar bu kez okları kıramamışlar.

Ve yaşlı ve bilge adam çocuklarına şöyle demiş;
"Evlatlarım, hayat böyledir. Tek tek davranırsanız, hayattaki güçlükler sizi kolayca alt eder, güçlüklerle baş edemez, yenilirsiniz. Ama birlik olursanız, hiç bir güçlük, hiç bir düşman, size zarar veremez, her türlü güçlüğe başarıyla göğüs gerersiniz ve def edersiniz."
01.12.2018 Geni
3
daha iyi hizmet verebilmek için çerez (cookie) kullanıyoruz. detaylı bilgi için tıklayın