Balkon kapısındaki perdeye kahve dökmek

Bir elini akıllı telefon, whatsapp üzerinden çok sevdiğiniz bir arkadaşınızla sohbet etmektesinizdir. Diğer elinizde çok sevdiğiniz eşinizin yaptığı bir fincan şekersiz Türk kahvesi vardır. Balkona çıkayım, hem temiz hava alayım, hem kahvenin tadına varayım, hem de sohbetimiz renklensin diye düşünürsünüz. Balkona kapısında böceklerin ve sineklerin girmesini engellemek için daha önceden astığınız bir tül perde vardır. Usulca geçmeye çalışırsınız.

O an bir rüzgar eser ve perde dalgalanır.

Fincandaki kahveden birazını alıııır, gider. Başınıza gelen şeyin ne olduğunu anlamaya çalışmaktasınızdır. Bildiğiniz tek şey artık çok geç olduğudur. Çok geç olduğunu bilirsiniz ama neye çok geç olduğunu da bilmek istersiniz. Ne olmuştur? Başınıza ne gelmiştir? Çok sürmez. Anlarsınız. Perde rüzgarda dalgalanırken, fincandan aldığı kahvenin damlalarını her yere savurmaktadır.

Balkondaki seramik kahverengidir, odadaki laminant parke kahverengidir. Az biraz teselli eder sizi bu. Duvarlara bakarsınız. Duvarlara bir şey olmamıştır. Şükredersiniz.

Bir kaç hafta boyunca, bir elde akıllı telefon, diğer elde kahve fincanı ile, balkon perdesinden geçmezsiniz artık. Sonrası mı? Sonra unutursunuz başınıza geleni. Tekrar başınıza gelene kadar aynen devam.
16.05.2020 Geni
2
daha iyi hizmet verebilmek için çerez (cookie) kullanıyoruz. detaylı bilgi için tıklayın