Burdur'da yaşayan bir özel girişimcinin kendisi için küçük ama insanlık hatta tüm gezegen için attığı dev bir adım var adı Lisinia. Ailesinden 6 kişiyi kanserden kaybeden kurucusu, imkanları çerçevesinde doğadaki bozulmayı durdurmak hatta geri çevirmek için bir şeyler yapmaya karar vermiş ve Burdur'da yaban hayatı koruma merkezi açmış. Burada bir kaç koldan, doğada yaşadığımız kötüye gidiş konularında faaliyette bulunuyorlar. İlki yeraltı sularını kötü etkileyen ve büyükbaş hayvanlar yediği için tercih edilen bitkilerin yerine iklimin gerektirdiği doğal bitki örtüsünü yerine koymayı hedefleyen faaliyetler. Bunun için keçicilik ve lavanta yetiştiriciliği konularında eğitim ve destekleri söz konusu. Aşırı su isteyen bitkilerin filizlerini yiyerek büyümelerini önleyen, kendileri de fazla suya ihtiyaç duymayan keçilerin aslında doğanın su bekçiliğini yaptıklarını savunuyorlar. Aynı zamanda çok dayanıklı bir bünyeye sahip, antibiyotik ve suni yem kullanımı gerektirmeyen bu hayvanların ürünlerinin de sağlık açısından daha faydalı olduğunu belirtiyorlar. Akdeniz ve çevresinde doğal zararlısı olmadan kolayca yetişen lavanta çiçeğinin de tarım ürünü olarak, çevreyi zehirleyen kimyasal maddeler gerektiren diğer bitkilerin yerine yetiştirilmesi gerektiğini düşünüyorlar ve lavantacılığı destekliyorlar. Çiftlik tarzında oluşturdukları merkezde, doğada yaralanmış, bakıma muhtaç yaban hayvanlarını tedavi ederek tekrar doğaya saldıkları bir hayvan barınakları var. Ayrıca doğal ürünlerin ve iyi gıda tüketilmesinin geliri ne olursa olsun insanların hakkı olduğunu düşünmeleri onların felsefi duruşunu açıklamakta. Bu kapsamda kanserle mücadelenin kullandığımız sabun, parfüm gibi maddelerden başladığına inanmakla birlikte hücrenin bütünlüğünü ve genetik yapısını korumasına yardım eden likopen maddesinin üretilmesine ve tüketilmesine de özel bir önem veriyorlar. Ücretsiz doğa okullarında yurt içinden ve yurt dışından gelen gönüllülerin katıldığı eğitimleri var. Gönüllüler merkezdeki üretimlere katılıyorlar. Tabi tek tek bu projeler yeterli olmayacak doğanın kurtuluşu için ancak farklı bölgelerde o yörenin şartlarına uygun bu tür merkezler açmak ve işletmek iyi yönde atılmış adımlar olabilir diye düşünüyorum ne dersiniz?
03.09.2018 geronimo