Günümüzde, çoğu insan için olmazsa olmaz haline gelen, bazılarının iş amaçlı kullanırken, bazılarının gezi amaçlı veya eğlence amaçlı kullandığı ve bazılarının ise, sadece en son modelleri takip ederek trend yakalamakta olduğu akıllı telefonlar, hayatımızı kolaylaştırmak ile beraber aynı zamanda işlerimizi de kolaylaştırmakta. Tabi ki doğru zaman ve yerlerde kullandığımız zaman. Aksi halde sadece bir eğlence aracı olarak ellerde ki ve parmaklarda ki yerini korumakta. Peki artık neredeyse herkesin elinde diyeceğimiz kadar çok kullandığımız bu akıllı telefonları alırken nasıl bir yol izlemeliyiz.
Öncelikle her şey bütçeye bağlı. Öncelikle kendinizi bütçenize göre ayarlamalısınız. İş için, eğlence için, gezi amacı için, seçiminizi yaparken en önde bütçenizi tutmalısınız. Yoksa çok akıllı telefonların dahada akıllı üreticileri asla peşinizi bırakmaz. 5,6,7 derken annenizden emdiğiniz süt burnunuzdan gelir.
Bütçenizi belirledikten sonra sizin nasıl bir kullanıcı olduğunuzu keşfetmeniz gerekiyor. Nihayetinde kullanacağınız telefonu, amacınıza uygun şekilde ve en çok işinize gelen şekilde seçmeniz gerekiyor. Örneğin iş amaçlı bir kullanıcı iseniz, Apple marka cihazlardan uzak durmakta fayda var. Tabii stres altında iş yapmaktan ve birilerinin her adımınızı kısıtlamasından zevk alıyorsanız o başka.
Hangi tip kullanıcı olduğunuzu seçtikten sonra, nasıl bir kullanıcı olduğunuzu bulmanız gerekiyor. Çok özenli misiniz, çok sakar mısınız, çok temiz misiniz, büyük cihazlardan mı yoksa küçük cihazlardan mı hoşlanıyorsunuz, sizin talep ettiğiniz renklerde cihazları hangi markalar sunuyor, basit şeyleri mi yoksa karmaşık şeyleri mi seviyorsunuz? Bunun gibi soruları kendinize yönelterek bir adım sonra ki performans kısmına gelebilirsiniz.
Performans kısmında çok akılları bulandırmaya gerek yok. İnternet'te arama yaptığınızda karşınıza İşlemci, Ram ve onların performanslarını bildiren terimler çıkar. Bunlar ile ilgilenen biri değilseniz eğer sizde kafa karışıklığına yol açacaktır. Bu yüzden önce bakmanız gereken en önemli performans, pil performansı. Pil uzun gitmeli abi. Yoksa İşlemci istediği kadar sağlam olsun, elektrik yoksa İşlemci beş para etmez. İşlemciden sonra Ram kapasitesine bakın. 4 veya 8 gb Ram yüksek performans sağlar. İşlemcilere gelince, sorun başlar. Piyasa zaten bir sonra ki modeller de işlemci değiştirmek yoluyla ayakta duruyor. Basitçe işlemciler 2, 2+2, 4, 4+4, 8 çekirdekli olarak üretiliyor. Zaten tahmin edersiniz ki işte bu doğrultuda performansta, fiyat da artıyor. Bilinmesi gereken, standart bir kullanıcının 4 çekirdek ve 1.5 GHz güce ihtiyacı var işlemcide. Ekstrası sizin tercihlerinize kalmış.
Bu bölümü de geçtikten sonra İşletim sistemi var. Şu anda ulaşabileceğiniz işletim sistemleri Android, IOS, Microsoft Windows. Artık keyfiniz bilir hangisini seçeceğinizi ama ufak ayrıntılar ile karar vermenizde kolaylık sağlanabilir. Android Google tarafından sunulan İşletim sistemi. Apple ve Windows telefonlar hariç neredeyse her telefonda Android işletim sistemi var. Ben şükür ki diyorum. Apple tarafından sunulan işletim sistemini kullanmıyorum ben. Her yer kısıtlamalar ile dolu. Sanki ben telefonu değilde Apple beni satın almış gibi hissediyorum. Ayrıca iş falan yapıyorsanız mahveder Apple sizi. Android işletim sisteminde 2 dakika da halledeceğiniz işi IOS işletim sisteminde bir hayli uzun sürede ve ekstra olarak sinir sisteminizde bozukluklar ile tamamlayabilirsiniz.
Önemli konulardan biri SAR değeri. Üreticilerin, telefonların kişilere ne kadar zarar verdiğini ölçerek, yasal kontroller altında cep telefonlarının teknik spesifikasyonlarına yazdıkları değer. Yani telefonunuz sizi ne kadar etkiliyor, işte o değer. Belirli kriterlerin üzerinde olmamalı bu değer. Alırken bunu da göz önünde bulundurabilirsiniz.
Ekran çok önemli. Aynı zamanda bataryanıza da etkisi var. Büyük, güçük, hd, gorilla glass derken kafa kurcalıyorlar. Abi kısacası kendinize göre seçeceksiniz. Büyük mü seviyorsunuz büyük alın, çok mu sakarsınız gorilla glass seçin.
Depolama alanı önemli. Nitekim dosya boyutları uçtu günümüzde. Aldıktan sonra ikide bir hafıza dolu mesajı ile uğraşmak istemiyorsanız, büyük depolama alanı olan bir telefon almak çok önemli.
Bunlardan başka bir milyon kriter daha var tabii bakılacak ama temel olarak bu kriterlere dikkat ederek seçmek çok önemli. Ne diyelim hayırlı olsun yeni telefonunuz arkadaşlar.
Öncelikle her şey bütçeye bağlı. Öncelikle kendinizi bütçenize göre ayarlamalısınız. İş için, eğlence için, gezi amacı için, seçiminizi yaparken en önde bütçenizi tutmalısınız. Yoksa çok akıllı telefonların dahada akıllı üreticileri asla peşinizi bırakmaz. 5,6,7 derken annenizden emdiğiniz süt burnunuzdan gelir.
Bütçenizi belirledikten sonra sizin nasıl bir kullanıcı olduğunuzu keşfetmeniz gerekiyor. Nihayetinde kullanacağınız telefonu, amacınıza uygun şekilde ve en çok işinize gelen şekilde seçmeniz gerekiyor. Örneğin iş amaçlı bir kullanıcı iseniz, Apple marka cihazlardan uzak durmakta fayda var. Tabii stres altında iş yapmaktan ve birilerinin her adımınızı kısıtlamasından zevk alıyorsanız o başka.
Hangi tip kullanıcı olduğunuzu seçtikten sonra, nasıl bir kullanıcı olduğunuzu bulmanız gerekiyor. Çok özenli misiniz, çok sakar mısınız, çok temiz misiniz, büyük cihazlardan mı yoksa küçük cihazlardan mı hoşlanıyorsunuz, sizin talep ettiğiniz renklerde cihazları hangi markalar sunuyor, basit şeyleri mi yoksa karmaşık şeyleri mi seviyorsunuz? Bunun gibi soruları kendinize yönelterek bir adım sonra ki performans kısmına gelebilirsiniz.
Performans kısmında çok akılları bulandırmaya gerek yok. İnternet'te arama yaptığınızda karşınıza İşlemci, Ram ve onların performanslarını bildiren terimler çıkar. Bunlar ile ilgilenen biri değilseniz eğer sizde kafa karışıklığına yol açacaktır. Bu yüzden önce bakmanız gereken en önemli performans, pil performansı. Pil uzun gitmeli abi. Yoksa İşlemci istediği kadar sağlam olsun, elektrik yoksa İşlemci beş para etmez. İşlemciden sonra Ram kapasitesine bakın. 4 veya 8 gb Ram yüksek performans sağlar. İşlemcilere gelince, sorun başlar. Piyasa zaten bir sonra ki modeller de işlemci değiştirmek yoluyla ayakta duruyor. Basitçe işlemciler 2, 2+2, 4, 4+4, 8 çekirdekli olarak üretiliyor. Zaten tahmin edersiniz ki işte bu doğrultuda performansta, fiyat da artıyor. Bilinmesi gereken, standart bir kullanıcının 4 çekirdek ve 1.5 GHz güce ihtiyacı var işlemcide. Ekstrası sizin tercihlerinize kalmış.
Bu bölümü de geçtikten sonra İşletim sistemi var. Şu anda ulaşabileceğiniz işletim sistemleri Android, IOS, Microsoft Windows. Artık keyfiniz bilir hangisini seçeceğinizi ama ufak ayrıntılar ile karar vermenizde kolaylık sağlanabilir. Android Google tarafından sunulan İşletim sistemi. Apple ve Windows telefonlar hariç neredeyse her telefonda Android işletim sistemi var. Ben şükür ki diyorum. Apple tarafından sunulan işletim sistemini kullanmıyorum ben. Her yer kısıtlamalar ile dolu. Sanki ben telefonu değilde Apple beni satın almış gibi hissediyorum. Ayrıca iş falan yapıyorsanız mahveder Apple sizi. Android işletim sisteminde 2 dakika da halledeceğiniz işi IOS işletim sisteminde bir hayli uzun sürede ve ekstra olarak sinir sisteminizde bozukluklar ile tamamlayabilirsiniz.
Önemli konulardan biri SAR değeri. Üreticilerin, telefonların kişilere ne kadar zarar verdiğini ölçerek, yasal kontroller altında cep telefonlarının teknik spesifikasyonlarına yazdıkları değer. Yani telefonunuz sizi ne kadar etkiliyor, işte o değer. Belirli kriterlerin üzerinde olmamalı bu değer. Alırken bunu da göz önünde bulundurabilirsiniz.
Ekran çok önemli. Aynı zamanda bataryanıza da etkisi var. Büyük, güçük, hd, gorilla glass derken kafa kurcalıyorlar. Abi kısacası kendinize göre seçeceksiniz. Büyük mü seviyorsunuz büyük alın, çok mu sakarsınız gorilla glass seçin.
Depolama alanı önemli. Nitekim dosya boyutları uçtu günümüzde. Aldıktan sonra ikide bir hafıza dolu mesajı ile uğraşmak istemiyorsanız, büyük depolama alanı olan bir telefon almak çok önemli.
Bunlardan başka bir milyon kriter daha var tabii bakılacak ama temel olarak bu kriterlere dikkat ederek seçmek çok önemli. Ne diyelim hayırlı olsun yeni telefonunuz arkadaşlar.
30.09.2017 Jax