El Turco

Kristof Kolomb’un Amerika’yı keşfetmesinden sonraki yıllarda çok sayıda İspanyol keşif birliği, o zaman Doğu Hindistan olarak bildikleri bu kıtaya seferler düzenlemişlerdir. Bu seferlerden biri Coronado tarafından 1540-42 gerçekleştirilmiştir. Bu sefere damgasını vuran bir Amerikan yerlisine, İspanyol kaşifler, kafasındaki yeniçeri külahına benzeyen başlık nedeniyle bu ismi vermişlerdi: “El Turco.” Kendisi Pawnee bölgesinin Harahey ilindendi ve Pecos Pueblo bölgesinde İspanyolların elinde esir köle durumuna düşmüş olduğu bilinmektedir. Muhtemelen kendisini ve arkadaşlarını gördükleri kötü muameleden kurtarmak, özgürlüğüne ve doğduğu topraklara kavuşmak için Coronado ve çevresindekilere Quivira, Harahey ve Guaes denen alanda yerlilerin “achocis” dedikleri çok fazla altın olduğu konusunu bildirir. İspanyolların bu konuda heveslenmesi ve El Turco ile birlikte sefere çıkmaları uzun sürmez. Coronado ve ekibi, 1541 baharında Rio Grande (Büyük Irmak) kıyısındaki Tiguex’ten harekete geçerler yanlarında Ysopete adında bir Quivira yerlisi de bulunmaktadır. Uzun süre New Mexico ve Texas civarında sonuçsuz bir şekilde devam eden aramalardan sonra Coronado, El Turco’nun kendisini ve ordusunu bir şekilde kaybolmaları ve kırılmaları için oraya getirdiklerine ikna olur, Ysopete’yi kendine kılavuz alarak, El Turco’yu merkez üssüne yani odusunun ana gücünün bulunduğu yere geri gönderir. 42 gün daha Ysopete rehberliğinde kuzeye doğru ilerleyerek şimdiki Kansas olarak tabir edilen bölgede Quivira bölgesine varırlar. Ağustos sıcağına ve El Turco’nun da dahil olduğu kabilenin reisi Tatarrax ve 200 savaşçısının daha sonra peşlerine düşmesine ragmen 30 savaşçıdan oluşan İspanyol birliği bir şekilde barışçıl biçimde söz konusu kabileyle toplanır. Yerlilerde altın olmadığını anladıklarından hevesleri kırılmış olsa da reisle anlaşarak hayatlarını kurtarmayı başarırlar. Ancak kendilerini kandıran ve ölmeleri için o bölgeye süren El Turco o kadar şanslı olamayacaktır. Coronado’nun emirleri gereği boğularak öldürülür. El Turco’nun başlığının Türklerin kullandığına benzemesi ve bağlı kabile reisinin adının Tatarrax olması (Tatarla alakası var mı?) gerçekten Türklerle bir bağlantıları olup olmadığı sorusunu akla getirmekle beraber, bunun araştırılıp gerçeğin ortaya çıkarılması için artık çok geçtir, zira bu sefer ve izleyen yıllarda milyonlarca Amerika yerlisi, madenlerde köle yapılmak, altınların yağmalanması, topraklarını terk etmeye zorlanmaları ve hatta sadece eğlence amacıyla öldürülerek yok edilmişlerdir. Kurt Vonegurt’un “Şampiyonların Kahvaltısı” eserindeki mizahi ifadesiyle, Amerika kıtasının insanlar! tarafından keşfi denilen 1492 tarihinde Kıtada takriben 50 milyon insan barış ve huzur içinde yaşamaktaydı. Bugün resmi rakamlarla sayıları 5 milyonun altında olan Amerikan Yerlileri işte o kıtayı keşfeden insanlar! tarafından barbarca katledilenlerden geriye kalanların çocuklarıdır. Büyük kısmı rezervasyon diye tabir edilen açık hava hapishanelerinde yaşamaktadır.
02.05.2019 geronimo
1
daha iyi hizmet verebilmek için çerez (cookie) kullanıyoruz. detaylı bilgi için tıklayın