Isaac Asimov'un üç robot yasası

Kurgu Bilim edebiyat türünün tartışılmaz en bilinen yazarlarından biri, 1920 Sovyetler Birliği doğumlu, Amerikalı yazar Isaac Asimov'dur. Sadece çoğunluğu robotlar üzerine olan hikaye ve romanlar değil, 90 bin makale, mektup ve kısa yazı ile Dewey kitap sınıflandırma sistemine göre 10 ana gruptan felsefe dışında kalan tüm konularda 500'ün üzerinde kitap yazmıştır.
Asimov'un 1941 yılında Astounding Science Fiction dergisinde yayınlanan daha sonra da, film haline de getirilen "Ben, Robot" kitabında yer alan "The Liar!" (Yalancı!) adlı hikayesinde, kısaca "üç yasa" da denen "Robotların Üç Yasası"'ndan bahsetmiştir. Bunlar:
1.Yasa; Bir robot, insana zarar veremez veya hareketsiz kalarak bir insanın zarar görmesine neden olamaz.
2.Yasa; Bir robot, bir insanın verdiği emirlere uymak zorundadır. Ama bu emirler 1.Yasa ile çelişemez. Yani bir insanın zarar görmesine yol açacak emirler uygulanmaz.
3.Yasa; Bir robot, kendini korumalıdır. Ancak bu 1. ve 2. Yasa‘ya uyması gereken durumlarda geçerli değildir. Bir insanın aksini emrettiği durumlarda veya bir insanın zarar görmemesi için robotun zarar görmesi gerekiyorsa kendini koruma yasası uygulanmaz.
şeklindedir.
Asimov'un kurgusuna göre toplumda, daha yetenekli robotların geliştirilmesini engelleyen, Frankenştayn kompleksi de denen ve Terminatör, Matrix gibi bir çok filmin konusunu oluşturan, robotların yeterince zeki hale geldiklerinde yaratıcılarına isyan edip onların yerini almaya kalkacaklarına dair bir güvensizlik mevcuttur.
Robot endüstrisi, toplumdaki bu güvensizliği yenmek ve ürettikleri robotları rahatça insanlara kullandırabilmek için bu üç yasayı hikayede hayal edilen, çok yetenekli robotların pozitronik beyinlerine, silinmez biçimde yerleştirmeye karar verir.
Bu sayede robotlar hiç bir zaman insanlara doğrudan ya da pasif kalma yoluyla zarar veremeyecek, onları diğer insanlara zarar vermek için kullanmaya kalkan kötü niyetli insanların emirlerini dinlemeyecek, bunun dışında da kendini koruyabilecekti. (Her şey bu kadar basit olsaydı keşke...)
Tabi üç robot yasasında bazı ontolojik sorunlar olduğu bellidir. Çok yetenekli de olsalar, robotlar için insan, emir, zarar tanımları çok muğlaktır. Asimov'un hikayelerinde bu yasaları uygulayan robotlar zaman zaman garip problemlerle karşılaşırlar ya da problemin kendisi olurlar.
Örneğin, insanları ikinci sınıf kabul edip gizli bir şekilde diğer robotları kendilerini insan, insanları ise robot kabul edecek şekilde programlamaya kalkan hain! robot lar ya da dünyanın kurtuluşu için insanların özgürlüklerinin kısıtlanması gerektiğini hesaplayan ve bunun için harekete geçen süper bilgisayarlar, çoğu zaman da garip bir şekilde fonksiyonlarını yerine getiremeyen ve bu durumun üç yasadan kaynaklandığı hikayeler yazmıştır Asimov. Hatta robotlarda ortaya çıkan çelişkili durumlarla ilgili sorunları çözen, sezgileri çok kuvvetli Susan Calvin adında robot psikoloğu karakteri, bir çok hikayede yerini almıştır.
Ne var ki, yeni robot yasaları gerektiğinde, örneğin çok sayıda insanın büyük bir zarar görememesi için 1. yasanın çiğnenebileceği durumları kapsayan 0. yasayı eklemek veya mevcut yasaları yazarının onayı ile değiştirmek artık mümkün değil. Zira Asimov, kendisine bir ameliyatta verilen enfekte kandan hastalık kaparak 1992 yılında talihsiz biçimde hayatını kaybetmiştir.
Yine de üç robot yasası, onları gerektiren durumların ortaya çıkmasını beklerken, bu hikayeleri okuyan bilim kurgu meraklılarının hayal güçlerini ve düşüncelerini etkilemeye devam edecektir. Bir bilim kurgu hikayede yer alıp ta kendisi hakkında onlarca kitap yazılan bu kavram, uygulansa da uygulanmasa da insanlık tarihindeki yerini almıştır.
02.09.2018 geronimo
1
daha iyi hizmet verebilmek için çerez (cookie) kullanıyoruz. detaylı bilgi için tıklayın