Ecevit’in Başbakan olur olmaz ilk icraatlarından biri, devlet memurluğuna giriş sınavlarının yılda bir ya da iki kez merkezi sistemle yapılmasını istemesidir...
Ecevit, adayların, yazılının ardından sözlü sınavdan geçirilerek elenmesi sistemine de son verilmesi doğrultusunda yönetmelik değişikliği hazırlanması talimatı vererek mülakatlarda yapılan torpillerinde önüne geçmeye çalışmıştır.
Ecevit'in talimatı doğrultusunda hazırlıkları yapılan yönetmelik değişikliğinde, devlet memurluğu sınavlarının yılda bir veya iki kez Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılması öngörüldü. Çalışmalarda, devlet memurluğuna giriş sürecinde "torpil" iddialarına temel dayanak olan "sözlü sınav - mülakat" aşamasının da kaldırılması yönünde taslak hüküm yazıldı. Çalışmalarda, bu içerikte bir sınav düzeni için yönetmelik değişikliğinin yeterli olup olmadığı, dönüşümün yasa değişikliği gerektirip gerektirmediği de tartışmaya açıldı.
O dönemde bürokratlar, Meclis'in zaman zaman günde 10 bini bulan ziyaretçi sayısının en az yarı oranında azalacağını vurguladılar. Bürokratlar, "Çünkü TBMM'ye yapılan ziyaretlerin büyük bölümü iş takibi ve işsizlere iş bulunması taleplerini içeriyor" dediler. Ve Karaoğlan sayesinde ilk adıyla DMS şu an ki adıyla KPSS sınavı yasalaştı. Evet bu sınav bir öğretmenin çok iyi bir öğretmen, bir mühendisin çok iyi bir mühendis ya da bir imamın çok iyi bir imam olduğunu gösteren bir sınav değildi belki ama en azından bozuk çarkın hesapsızca ürettiği okumuş işsizler arasından yapılacak seçimlerde daha hakkaniyetliydi...
Ben ve benim gibi bir sürü Anadolu genci rahmetli Ecevit’in sayesinde yasal düzenlemesi olan memurluk sınavı ile memur olduk... Ayın 15 inde maaşımı çekerken kendisine bir hayır duası etmeden geçmem...
2004 yılında başlayan ve “KPSS” yüzünden istediği gibi kadrolaşamayan hükümetimizin kadrolaşma aracı olarak kullandığı 657 sayılı Devlet Memurları kanunun 4/b maddesine göre sözleşmeli memur alımları furyası 2010 yılına kadar ve de cılkı çıkarılıncaya kadar kullanıldı. Bu süreçte KPSS ile yapılan alımlardan çok sözleşmeli olarak el altından yapılan alımlar 2011 yılında bu sözleşmeli personele kadro verilmesi ile son buldu... Bir çok kişi bu sözleşmeli alımları mahkemeye verince çıkan mahkeme kararları ile bu alım yönteminden vazgeçilse de bu sefer KPSS puanına göre yapılan başvuruları takiben mülakat koşulu getirildi... Doksanlı yılların sonunda rahmetli Ecevit'in mülakat hakkaniyetli değil diyerek başlattığı süreç maalesef ki başlanan noktaya geri döndürülmüş oldu...
Ecevit, adayların, yazılının ardından sözlü sınavdan geçirilerek elenmesi sistemine de son verilmesi doğrultusunda yönetmelik değişikliği hazırlanması talimatı vererek mülakatlarda yapılan torpillerinde önüne geçmeye çalışmıştır.
Ecevit'in talimatı doğrultusunda hazırlıkları yapılan yönetmelik değişikliğinde, devlet memurluğu sınavlarının yılda bir veya iki kez Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılması öngörüldü. Çalışmalarda, devlet memurluğuna giriş sürecinde "torpil" iddialarına temel dayanak olan "sözlü sınav - mülakat" aşamasının da kaldırılması yönünde taslak hüküm yazıldı. Çalışmalarda, bu içerikte bir sınav düzeni için yönetmelik değişikliğinin yeterli olup olmadığı, dönüşümün yasa değişikliği gerektirip gerektirmediği de tartışmaya açıldı.
O dönemde bürokratlar, Meclis'in zaman zaman günde 10 bini bulan ziyaretçi sayısının en az yarı oranında azalacağını vurguladılar. Bürokratlar, "Çünkü TBMM'ye yapılan ziyaretlerin büyük bölümü iş takibi ve işsizlere iş bulunması taleplerini içeriyor" dediler. Ve Karaoğlan sayesinde ilk adıyla DMS şu an ki adıyla KPSS sınavı yasalaştı. Evet bu sınav bir öğretmenin çok iyi bir öğretmen, bir mühendisin çok iyi bir mühendis ya da bir imamın çok iyi bir imam olduğunu gösteren bir sınav değildi belki ama en azından bozuk çarkın hesapsızca ürettiği okumuş işsizler arasından yapılacak seçimlerde daha hakkaniyetliydi...
Ben ve benim gibi bir sürü Anadolu genci rahmetli Ecevit’in sayesinde yasal düzenlemesi olan memurluk sınavı ile memur olduk... Ayın 15 inde maaşımı çekerken kendisine bir hayır duası etmeden geçmem...
2004 yılında başlayan ve “KPSS” yüzünden istediği gibi kadrolaşamayan hükümetimizin kadrolaşma aracı olarak kullandığı 657 sayılı Devlet Memurları kanunun 4/b maddesine göre sözleşmeli memur alımları furyası 2010 yılına kadar ve de cılkı çıkarılıncaya kadar kullanıldı. Bu süreçte KPSS ile yapılan alımlardan çok sözleşmeli olarak el altından yapılan alımlar 2011 yılında bu sözleşmeli personele kadro verilmesi ile son buldu... Bir çok kişi bu sözleşmeli alımları mahkemeye verince çıkan mahkeme kararları ile bu alım yönteminden vazgeçilse de bu sefer KPSS puanına göre yapılan başvuruları takiben mülakat koşulu getirildi... Doksanlı yılların sonunda rahmetli Ecevit'in mülakat hakkaniyetli değil diyerek başlattığı süreç maalesef ki başlanan noktaya geri döndürülmüş oldu...
05.11.2017 ErcanHoca