Köy Enstitüleri

17 Nisan 1940 yılında çıkarılan bir kanunla, demiryolu güzergâhına yakın, tarıma elverişli noktalarda seçilen yirmi bir köyde kuruldu Köy Enstitüleri. Tamamen Türkiye’ye özgü bir sistemde, köylerde öğretmen, tarım ve sağlık görevlisi olarak çalışacak köy çocuklarını yetiştirmeyi hedefliyorlardı. Bu projeye o dönemde eğitim bakanlığı yapan Hasan Ali Yücel başkanlık etmiştir. Sahadaki uygulamadan ise efsanevi müdür İsmail Hakkı Tonguç sorumluydu. Cumhuriyetin aydınlığını Anadolu’nun dört bir köşesine yaymak, o günlerde ilkel koşullarda yürütülen tarım ve hayvancılık konularında köylüyü eğitmekti Hasan Ali Yücel ve arkadaşlarının bütün çabası. Yalnızca bir eğitim modeli olarak değil, bununla beraber nüfusunun yüzde 70’i köylerde bulunan 1940'ların Türkiye’si için bir kırsal kalkınma modeli olarak da hizmet etmesi planlanmıştı. Bu plana uygun biçimde öğrenci ve öğretmenlerin, bulundukları coğrafyaya uygun yaratıcı fikirlerinin hayata geçirilmesiyle, köylerde eğitim hizmetine ulaşamayan yoksul çocuklar için aydınlanmanın yolu açılmış, aynı zamanda köylerde çeşitli meslek alanlarında iş ve geçim olanakları yaratılmıştı.

Öğrencilerin ilk üç yıllık başarı düzeylerine bakılarak (şaşırtıcı biçimde) en başarılıları öğretmenliğe, geri kalanlar diğer köy hizmetlerine yönlendirildi. Okullar aynı zamanda birer tarım işliği, sağlık ocağı olarak vazife yaptı. Çeşitli tohum ve tarım araçlarının denemeleri buralarda yapıldı. Bu okullarda okutulan derslerin yarısı kültür, kalanı da tarım ve teknik dersleriydi.

Köy Enstitüleri, eğitim gören öğrencilerin mezun olmaları ve ülkenin dört bir yanındaki okullara dağılmalarıyla tüm ülkeye adeta ışık saçtı. Bu okullarda eğitim gören insanlar tarafından çok sayıda depo, yeni yol ve bina inşa edildi. Kapatılana kadar 1.308 kadın ve 15.943 erkek, yani toplam 17.251 kişi öğretmen olarak eğitim gördü.

Ancak güzel şeyler çabuk biter derler. 1945 yılından itibaren, köy enstitüleri bazı sorunlar yaşamaya başlamıştı. Büyük yararlarına rağmen, toplumun pek çok kısmı bu okullara karşıydı. Muhafazakar çevreler, yatılı okullardaki ortak eğitime karşı çıktılar. Ebeveynleri köylerdeki kızlarını orada çalışmalarına izin vermeye ikna etmek çok zordu. O zamanlar güçlü olan antikomünist ve antisosyalist hareketler okullara saldırdı ve toplumdaki itibarlarını düşürdü. Bu öğretmenler sadece okullardaki çocukları değil, aynı zamanda köylüleri hem entelektüel konularda hem de tarım konusunda eğitmeye çalışınca köydeki yönetimde mevcut ağırlıklarını kaybeden ağalar, aşiret reisleri, ve muhafakazakarlar son derece rahatsız oldular.

Çok partili hayata geçişimizle birlikte, gerici odakların zorlama ve dayatmaları sonucu önce içeriği boşaltıldı, ardından da 1954 yılında kapatıldı.

Geriye boynu bükük köy çocukları ve aydınlık bir gelecek hayallerinden vazgeçmek zorunda bırakılan bir ülke kaldı.
17.04.2019 geronimo
1
şimdilerde eğitim yerlerde malesef
29.06.2019 nyilmaz
1
daha iyi hizmet verebilmek için çerez (cookie) kullanıyoruz. detaylı bilgi için tıklayın