Arnavutluk'ta tatil yapmak denince akla gelen ilk yerlerden biri Vlora. Adriyatik Denizi ve İyon Denizi ikilisinin birleştiği noktada, süper güneşi, güzel kumsalları, sakin plajları ile kafanızı dinlemek için çok güzel bir yer. Hele bir de benim gibi sadece sakinlik seviyorsanız, burada o sesli yerlerden yok. Ben şahsen dahada sakinleştirmek için Vlora'ya bağlı Orikumi köyünü seçtim.
Cuma günü çıktım yola, Vlora'dan geçtim ve vardım Orikumi'ye. Burada çok güzel taptaze balıklar var. Hemen balık mangal işine sıvadım kollarımı. Harika levrek bulabilirsiniz burada. Yemeğimi yememin ardından aldım hanımı saha keşfine çıktım. Oksijen ne idi onu hatırlattı köyler ve dağlar bana. Neyse saha keşfini bitirmemizin ardından bir Arnavutluk klasiği ile günü kapatmak adına bir kafe'ye oturduk ve kahve içtik. 2. gün doğal olarak sabah kahvaltısına müteakip plaja geçtik. Burada deniz harika arkadaşlar. Çok güzel. Dahası var.
Orikumi çıkışından sağa dönüp Logara yoluna doğru gittiğinizde yol sizi Dukat köyüne götürüyor. Burası dağların arasında bir köy. Burada taptaze et mangal yemenin keyfine varabilirsiniz. Hem de doğal. Çok doğal. Şaraplarda harika. Mezeler de öyle. Eğer Dukat yoluna sapmayıp Logara tarafına doğru düz devam ederseniz, yol sizi dağın zirvesine çıkmadan önce dağ restoranları olan bir bölgeye çıkaracak. Burada da birbirinden güzel yemekleri, süper bir ortamda yiyebilirsiniz.
Orikumi'de gezilecek görülecek çok yerler yok. Bu nedendendir ki burası, eğer siz doğayı, doğayı gezmeyi, onunla yaşamayı ve onunla yemeği, içmeyi seviyorsanız size mükemmel gelecek.
Vlora içinse başlık konusu olan ve beni epey bir şaşırtan deneyimimi paylaşmak istiyorum. Abi burada, koca şehirde bir tane olsun trafik ışığı yok. Hiç. Ben önce şaşırdım, olum varda ben mi görmüyorum diye kendi kendime şüpheye düştüm, arabayı kenara çektim caddeyi inceledim falan. Neyse, yokmuş. Caddeleri, göbekler ile birbirine bağlamışlar, her caddeyi ufak sokaklara bağlamışlar ve 2 adımda bir yaya geçidi koymuşlar. Şaşırtıcı bir şekilde ise neredeyse herkes yavaş gidiyor ve yayalara yol veriyor. Daha enterasanı tafik hiçte karışık değil. Şaşırtıcı değil mi?
Benim için burada kötü olan, kulaklarımdan hasta oldum. 3. günden itibaren tüm aktivitelerimi ağrılı, antibiyotik ve ağrı kesici ile yaptım. Umarım aynı talihsizlik başka arkadaşlarımızın tatil planlarını baltalamaz.
Cuma günü çıktım yola, Vlora'dan geçtim ve vardım Orikumi'ye. Burada çok güzel taptaze balıklar var. Hemen balık mangal işine sıvadım kollarımı. Harika levrek bulabilirsiniz burada. Yemeğimi yememin ardından aldım hanımı saha keşfine çıktım. Oksijen ne idi onu hatırlattı köyler ve dağlar bana. Neyse saha keşfini bitirmemizin ardından bir Arnavutluk klasiği ile günü kapatmak adına bir kafe'ye oturduk ve kahve içtik. 2. gün doğal olarak sabah kahvaltısına müteakip plaja geçtik. Burada deniz harika arkadaşlar. Çok güzel. Dahası var.
Orikumi çıkışından sağa dönüp Logara yoluna doğru gittiğinizde yol sizi Dukat köyüne götürüyor. Burası dağların arasında bir köy. Burada taptaze et mangal yemenin keyfine varabilirsiniz. Hem de doğal. Çok doğal. Şaraplarda harika. Mezeler de öyle. Eğer Dukat yoluna sapmayıp Logara tarafına doğru düz devam ederseniz, yol sizi dağın zirvesine çıkmadan önce dağ restoranları olan bir bölgeye çıkaracak. Burada da birbirinden güzel yemekleri, süper bir ortamda yiyebilirsiniz.
Orikumi'de gezilecek görülecek çok yerler yok. Bu nedendendir ki burası, eğer siz doğayı, doğayı gezmeyi, onunla yaşamayı ve onunla yemeği, içmeyi seviyorsanız size mükemmel gelecek.
Vlora içinse başlık konusu olan ve beni epey bir şaşırtan deneyimimi paylaşmak istiyorum. Abi burada, koca şehirde bir tane olsun trafik ışığı yok. Hiç. Ben önce şaşırdım, olum varda ben mi görmüyorum diye kendi kendime şüpheye düştüm, arabayı kenara çektim caddeyi inceledim falan. Neyse, yokmuş. Caddeleri, göbekler ile birbirine bağlamışlar, her caddeyi ufak sokaklara bağlamışlar ve 2 adımda bir yaya geçidi koymuşlar. Şaşırtıcı bir şekilde ise neredeyse herkes yavaş gidiyor ve yayalara yol veriyor. Daha enterasanı tafik hiçte karışık değil. Şaşırtıcı değil mi?
Benim için burada kötü olan, kulaklarımdan hasta oldum. 3. günden itibaren tüm aktivitelerimi ağrılı, antibiyotik ve ağrı kesici ile yaptım. Umarım aynı talihsizlik başka arkadaşlarımızın tatil planlarını baltalamaz.
06.09.2017 Jax