Bizim Gigabayt oldu Terabayt, o da yetmiyor ya!

Bilgisayarlar Türkiye'de, evlerde yoğun olarak ilk kullanılmaya başlandığı zaman babamın bana aldığı bilgisayarı hatırlıyorum. Bilgisayarı açmak için güç düğmesine basmanın ardından Dos ekranında Win komutu girmem gerekiyordu. Aksi halde bilgisayarım Windows'a günümüz de ki gibi otomatik girmiyordu.Zaten ne şaşırmıştım bir sonraki bilgisayarımda Win komutu girmeme gerek kalmadığını öğrendiğimde. Ah bir de hala çözemediğim bir şey var. Win komutu girmeden önce bir komut girersem eğer, ki o komutu şu an hatırlayamıyorum, bir Dos tabanlı oyun menüsü çıkıyordu karşıma. Klavyemde yön tuşları ile aşağı yukarı giderek, onlarca oyunun içerisinden birini enter tuşu ile seçiyordum ve oynuyordum. Oyunlar o zaman tabii çok cazip geliyordu ama 8 bit ve sessiz oyunlardı. Lakin hala bulabilmiş değilim o zaman ne yaptığımı nasıl olduğunu.

Neyse, bu bilgisayardan sonra bir, iki bilgisayar daha hallederek bilgisayar parçaları ve yazılımlar ile ilgili bilgiler edindim. Tahmin ediyorum ki 3. bilgisayarım olsa gerek, parçalarını ben seçtim, bilgisayarcı topladı. O zaman 10 gigabayt bir veri depolama alanım vardı. 56 kbps modem anakarta takılı, enteresan sesler eşliğinde superonline firmasının kartları ile bilmem kaç dakika veya saat internete bağlanıyordum. İyi güzel de, bir fotoğrafı tarayıcımın açması baya bir uzun sürüyordu. Nitekim tahmin edersiniz o zamanın fotoğraf boyutlarını. Uzun süreler eşliğinde depolama alanımda kendime bir dünya yaratıyordum. Arkadaşlarımızla da, CD'lere yazdırdığımız dosyalarımızı paylaşıyor, MTV müzik klipleri ve benzer içerikleri depoluyorduk. Ya arkadaş ben o dönem 10 gigabayt doldurmak için baya bir uğraştım ki doldurdum, arkasından gittim 80 gigabayt Seagate bir depolama ünitesi aldım. Geldim eve, söktüm kasayı falan taktım yeni hard diskimi, bilgisayarcının tavsiyesi üzerine de kullanmadan önce şöyle güzel bir hard format yaptım. Sonra işletim sistemimi dosyalarımı falan her şeyimi buraya aldım ve bu hard disk'i benim birincil depolama alanım yaptım. O sırada 256 kbps adsl geldi. Hemen bağlattırdım babama. O his bambaşkaydı. Uzay teknolojisi idi olum bu. Artık Britney Spears fotoğrafları süper hızlı açılıyordu. Başladım 80 gigabayt alanıma yüklenmeye. Artık VCD'lerden hard diskime film kopyalıyor ve kendimce de bir film arşivi de yapıyordum derken bir süre sonra benim pc cortladı. Gittim kendimi yeni bir PC toparladım. Bu sefer baştan sona her şeyi ben yaptım. Artık 250 gigabayt bir hard diskim vardı. Ne yapacaktım onunla hiç bilmiyordum. Ne sokacaktım ona yoksa onu nereye sokacaktım arada kalmıştım :) Ardından internetim 1 mbps oldu. Türk telekom bir atakla 1 mbps altında internetleri tedavülden kaldırdı. Artık en düşük limit 1 mbps idi. Bayıldım buna. Artık film indirebiliyordum. Baktım ki 250 gigabayt artık yetersiz kalabilir, gittim bir harici depolama aldım. Yanlış hatırlamıyorsam o devasa metal kutu 750 gigabayttı. İlk arşivim bunda oldu. Arkasından ince hard disk'ler çıktı falan derken şimdi Pc'imde 2 terabayt, harici olarak 4 terabayt diskim var, hala yere ihtiyacım var. Bende ki bu internetten depolama huyu da bir enteresan. Herşeyi indirip kendimde tutmak istiyorum. Gözüm 16 terabaytlık soğutmalı ünitelerde ama çok para. Almayı ümit ederek indirmeye devam ediyorum :)
15.09.2017 Jax
1 1
Lisede ilk bilgisayar dersine girdiğimde IBM 8086 lar vardı sınıfta. Hard Diski yok sadece Double Density (720Kb) disketler ile çalışan. Double Density disklerin bir alt köşelerinden bir tarafı deilk olur diğer tarafında ise yazma koruması adı altında bir kilit bulunurdu. O dönemde kullanılan High Density (1,44 Mb) disklerin ise iki tarafında da delik olurdu. Yaratıcı Türk Gençleri olarak "Acaba havya ile DD diskin diğer tarafını delsek ve HD olarak formatlasak olur mu?" düşüncesiyle deldik, formatladık ve oldu. Sanki bilgisayar dünyasının en büyük açığını bulmuş gibi sevinmiştik. Commodore 64 bilgisayarlarda saatlerce oyunu oynamak için beklerdik. Hoop kafa ayarı tutmadı kafa ayarı yap. Çocuk yaşta herkesin eli tornavida tutardı. Daha sonra bir Amstrad CPC 6128'im oldu. Bilgisayarın kendine ait bir monitörü vardı. Büyük olay.3" lik disket h,çbir yerde bulunmazdı. Bornova'dan Alsancak'a oyun yükletmeye git. 3,5" lik disket bir liraysa benimki 3 lira. O günlerden Xbox'lara, kinectlere daha sonra PS4'e kadar geldim. Ama bilgisayar oyunlarının yeri bende herzaman başkadır. İnternet mevzusu daha bir karışık. Bilgisayar kasası boyutunda dediğin gibi acayip sesler çıkaran bir modem. 33K civarında çok stabil olmayan bir bağlantı. Evde telefon meşgul çalar evdekilerle papaz olursun. Hiç unutmam dıal-up bağlantıyla 8Mb boyutunda bir video için geceden bilgisayarı açık bırakmıştım. Aylık 100 TL'ye 56K bağlantı, yok Ekolay'mış,Süperonline'mış şimdi bağlantı hızım 35Mbs ve 5 Gb lık bir film yaklaşık 20 dakikada iniyor. Teknolojinin hızına sanırsam asla yetişemeyeceğiz.
16.09.2017 Ozgur
2
daha iyi hizmet verebilmek için çerez (cookie) kullanıyoruz. detaylı bilgi için tıklayın