Salgında sessiz bir gece

Hava temiz mi desem, tertemiz mi desem? 2019 - 2020 coronavirus salgını sebebiyle başlayan ve her geçen gün biraz daha sıkılaştırılan bu denetimli sürecin 4. haftasını bitiriyoruz bugün. Dile kolay, 28 gün. 3. Pazar günü bu, tam sokağa çıkma yasağı var, Cumartesi öğleden, Pazartesi sabaha kadar. (bkz: Covid 19 (Coronavirus) Arnavutluk hükümet uygulamaları - Mart 2020)

20 sene önceki gözlerim olsa sanki ağacının dalındaki çiçeği görebileceğim karşıki dağların, gündüz vakti, o kadar temiz hava.

Deriiiin bir sessizlik.

Geceyi yırtıp giden motosıklet gürültüsü yok ya. Ne kadar özlemişim onu. Motoru bağırta bağırta giden magandalar, ne büyük yükmüş sırtımızda. Teşekkürler corona, bu magandalardan kurtardın bizi.

O kadar sessiz ki gece. Anlatması o kadar zor ki.

Hani eskiden, hani insan olduğumuz zamanlar, mahallede birisi vefat edince, 3 gün televizyon açmazdık, komşumuzun yasını paylaşırdık. Hayvanlar öyle olmuş sanki. Duymuşlar insan komşularının sıkıntısını, onlar özenmesin diye susuyor gibiler. Yavruları konuşacak olsa susturuyor gibiler şşşşt diyerek. "İnsanlar çıkamıyor, biraz saygılı olun" diye azarlıyorlar.

Doğa bu kadar mı nazikçe iade alır kendisinden gaspedilenleri. Bu kadar mı küsmeden, alınmadan, gücenmeden, usul usul geri gelir kovulduğu sokaklara, kendisini kovan insanların yanına. Rövanş ve intikam almayı bu kadar mı istemez?

Derken, önce bir araba motoru sesi uzaklardan, kimbilir hangi zor görevi üstlenen insan evlâdı göreve gidiyor ya da görevden geliyor.

Ve bir yırtıcı kuş sesi.

Doğa arabaya mı tepki verdi, ateşkes mi bozuldu? Yoksa insanı avlamak için pusuya yatan usta bir avcının sessizliği miydi bu, araba motoru sesiyle tedirginliğini yenemeyip kendini ele veren?
05.04.2020 Geni
1
daha iyi hizmet verebilmek için çerez (cookie) kullanıyoruz. detaylı bilgi için tıklayın