Enflasyon

Enflasyon, ekonomi alanında en çok tartışılan olgulardan biridir ve "fiyatların genel seviyesinde kalıcı bir artış” olarak tanımlanmaktadır. Ülkede meydana gelen doğal bir afetten kaynaklanan geçici ama genel bir fiyat artışı ya da özel bir girdi eksikliğinden dolayı bir grup mal veya hizmetin fiyatlarındaki artış, burada tanımı verilen enflasyona katkıda bulunmakla beraber tek başlarına enflasyon anlamı taşımamaktadır.

Enflasyon "paranın değerinde azalma” olarak da tanımlanabilir ve genel fiyat seviyesindeki yıllık artış oranıyla ölçülür. Dolayısıyla enflasyon, paranın değeriyle, yani enflasyonun ölçüldüğü ülke veya bölgeye ait ulusal veya bölgesel para biriminin değeri ile yakından ilişkilidir.
Enflasyon genellikle finansal istikrara, dolayısıyla bir ülkenin ekonomisine yönelik bir tehdit olarak görülmektedir. Bu nedenle ülkeler genellikle enflasyonla mücadele politikalarını, faizlerin belirlenmesi, enflasyon hedeflemesi gibi parasal ve mali yöntemleri kullanarak izlemektedir.

Ülkede para politikalarını belirleyen en önemli iki kurum Merkez Bankası ile Hazine ve Maliye Bakanlığı'dır. Bu kurumlardan birincisi olan Merkez Bankası özerk bir kurum olup, enflasyon ile mücadele konusuna odaklanırken faizlerin artırılması, bankaların vadeli işlemleri ile ilgili tutmaları gereken karşılıkları belirleme gibi enstrümanlara sahiptir. Ancak esas sorumluluk ülkenin gelir, gider, bütçe, vergi, dış borç ve kamu harcamalarını yöneten bakanlıkta yani Hazine ve Maliye'dedir.

%5'e kadar olan enflasyon ılımlı enflasyon kabul edilirken, %5-15 arası yüksek enflasyon, %15'ten sonrası ise hiper enflasyon şeklinde tarif edilmektedir. Hiper-enflasyonla mücadele, IMF standby gibi borç verenlerin şartlarının kabul edildiği anlaşmalar ile sıkı para politikalarının uygulandığı zorlu dönemler gerektirmektedir.

Türkçe karşılığını para şişkinliği olarak kullanabileceğimiz ekonomi terimi. Dar gelirli yurttaşlarımıza en büyük zarar veren ekonomik olgulardan birisi yüksek enflasyon oranıdır.